Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime, sevmek değil ölmek geldi içimden.
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!
Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.
Uzaktan görenler diyor ki ”duygusuz”. Duygusuz olduğum için mi gözlerim kaç zamandır uykusuz.
Ekmeğim, aşım helal olsun yiyene, içene. Ama hakkım helal değil; dost gibi görünüp kuyumu eşene!
Dünyanın ne kadar küçük olduğunu, “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyip de gidenlerden öğrendim.
Boynu bükük duruyorsam eğer; içimden öyle geldiği için değil, yüreğimden gidenler olduğu içindir!
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Sen beni okeydeki ortağın mı zannettin sevgili? “BİT” dediğinde biteyim, “DÖN” dediğinde döneyim!
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin, ranzalarına yazdıkları “anne” kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Ne garip bir muamma en çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi.
Hayat sürekli bir tırmanıştır kimsenin emeğine ve yüreğine basmadan tırmanmak tırmanışın insancasıdır.
Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.
Bırakın senin için ölürüm laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz.
Sen sevdiğin için sakın utanma, çünkü utanması gereken; sevildiğini bildiği halde sevmesini bilmeyendir.
Ah canım ciğerim, sevdiğim, iki gözüm, canımın cananı yâr. Damar Mesajlar Tefsiri çok zor olacak ki. Okuyamadın gönlümü.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz. Biz olana “elhamdülillah” olmayana da “eyvallah” demesini biliriz.
Kadın yüzünde ki sivilceleri bile fondötenle gizleyebiliyor. Sen, onun acı çektiğini nerden anlayacaksın ki.
Burnumuzdan akanı, kolumuza silecek kadar cesur çocuklardık. Ne ara gözümüzden akanı köşe bucak saklar olduk?
Artık hayat, küçükken oynadığım kutu kutu penseye benziyor nerdeyse. Çünkü herkes bir bir arkasını dönüyor sadece.
Hassas yürekler taşıyoruz. Camdan, çatlayan, buğulanan, kırılan… Candan dost aramamız da bu yüzden, camdan anlayan.
Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin. Her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki istesen de silemezsin.
Çok değişti artık devir çok, çıktı işler rayından. Karnı tok olup ”küfür” edeni de var. Karnı aç olup şükür edeni de.
Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Biraz https://www.neguzelsozler.com heyecan, birazda salıncağı başkası kapacak korkusu işte.
Bilseydim dünyanın keşkelerden kurulduğunu küçükken ne olmak istiyorsun diye sorduklarında mutlu olmak istiyorum derdim!
Bir kere girdimi aşk virüsü kanser gibi sarar, tüm bedeni ne öldürür nede güldürür, ruh bedende olduğu sürece süründürür.
Şimdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Kan bağı neye yarar, can bağı olmadıktan sonra. Can bağıyla bağlı öyle dostlarım var ki; kan bağlarımı hiç aratmıyorlar bana.
Dünyada “her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya. Doğru olanda bu… Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. Annesi, karısı ve kızı…
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Sana ihtiyacım var dediğiniz kişi; eğer “neden” diyorsa gelmez, “ne zaman” diyorsa gönülsüz gelir, “nerdesin” diyorsa mutlaka gelir.
Biz kalbimizi mühürledik kimseler girmesin diye, biz sevdamızı dağlara taşlara yazmadık etiket olmasın diye, biz sevdik ölümü bile bile.
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Gördüler ayrı ayrı vardıkları yerde, sonsuza dek sürecek yanlışlıklarını. Gördüler ayrı ayrı kaldıkları yerde, ayrı ayrı büyüyen yalnızlıklarını.
Yaşamak uğruna ölmek bu olsa gerek, sevmek uğruna acı çekmek bu olsa gerek. Hayat uğruna savaşmak bu olsa gerek, peki ya senin uğruna üzülmek niye?
Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez. Hani birini bekler o hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de ecel gelmez.
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Nereye atsam elimi kalp kırıklıkları batıyor avuçlarıma. Her adımda taştan da ağır sözler takılıyor ayaklarıma. Duymazlıktan gelebilseydim ne ala. Bakıyorum bu senenin hasadı da hüzün, ne koyacak yerim var artık ne de toplamaya mecalim.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim ama en çok ağlatan, en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.
Çık git hayallerimden artık
Bırakmadın ki seveyim gönlümce seni
Unuttun mu gözlerimin rengini
Herkese huzur bana dert olanım
Şimdi kim tutarsa tutsun ellerini
Kim bakarsa baksın gözlerine
Kimin olursan ol artık benim olmayanım
Hadi bul şimdi seni gerçekten seveni
Silahı çekip vurmadın ama nefesim kesildi
Şimdi hangi kurşun öldürür beni
Hangi çıkmaz sokakta bulunur bedenim
Sahibinden mi satılıktı aşkın
Kim alırsa alsın kimin olursa olsun
İsterse şimdi kıyamet kopsun
Ben hala gözlerine ilk baktığım yerdeyim
Sen benden vazgeçtiğin zaman ben hayatımdan vazgeçtim şimdi pişmanlıklarla gözü yaşlı dönüyorsun ve mutlu olalım diyorsun bana bak güzelim ölüm beni arıyor ben mutlu olsam ne yazar...
Gözlerinden damlayan sahte göz yaşlarına değil kalbiyle dökülen göz yaşlara inan ki kaybetmiyesin tatlım.
İnsanların kalbini soğutmayın, hevesini kırmayın, hayallerini yıkmayın ve zihinlerini yormayın. Her insanın hayatında bir kırılma noktası vardır. O saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor..
Bin hayal kurarım biri bile gerçekleşmez ama bir gerçek yaşarım sen değil senin kralın bile hayal edemez...
Çoğaltmak lazım gökyüzünde kuşları, suda balıkları, yüzlerde gülümsemeyi, kalplerde sevgiyi, dünyada iyi olan güzel olan her şeyi..
Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez. Hani birini bekler o hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de ecel gelmez.
Ne kadar bu eder birine elbet gider
Soyup soğana cevirdi bu düzenek
Elbet bilinir mi bu gerçek
Acıydı hissedilen belli ki facia
Ne boşlukmuş bu kaçak
Üsteledi bir rüzgar
Bu mudur sana yadigar
Isınınca damardan akan kan
Yaslanınca tükenir bilinir hayat oradan
Duygular vardır anlatılmayan,
Sevgiler vardır kelimelere sığmayan,
Bakışlar vardır insanı ağlatan,
İnsanlar vardır ki asla unutulmayan,
İşte sende onlardansın...
Bir gün yine gel bizim için
Yakınından geç şehrimin razıyım
Gözlerinden başka telaşım yok haklısın
Kaldı mı ellerimden almadığın
Unuttun mu yürüdüğümüz sokakları
İnanmıştım sana aşk sanmıştım adını…
Duymaz mısın feryadımı bana mı sağırsın .
Kör mü gözlerin görmüyorsun beni .
Hayallerimi alma umutlarımı çalma giderken .
Erken değil mi bu ayrılık hatırı yok mu o günlerin .
Madem gidiyorsun unutma hakkını ödeyemeyeceksin sevgimin..
Yüzünü aydınlatmıyorsa ne gerek var gündüzlere!
Bırak içim gibi kalsın karanlık geceler!!!