Sayfamızda İbni Haldun Sözleri, İbni Haldun Özlü Sözleri, Mukaddimeden Sözler yer almaktadır.
Coğrafya kaderdir.
Adaletsizlik medeniyeti mahveder.
Mağluplar galipleri taklit ederler.
İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.
Gayri memnunlar medeniyet kuramazlar.
Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir.
Bil ki mantık ilminde esas, ispat etmektir.
İnsanı açlık öldürmez, alıştığı tokluk öldürür.
İlim bir kuyu, tartışma ise onun kovası gibidir.
Merhamet, masum olduğu için her kalbe misafir olmaz.
Kalpleri müteferrik olanların akılları birleştirilemez.
Her şeyi takdir eden Allah’tır ve O’ndan başka Rab yoktur.
Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.
Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkar eder.
Devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler.
Barbarlar savaşla yenip fetheder, medeniyetse sulhla fethedeni fetheder.
Matematik insanın davranışlarını değiştirir; hatta, insanı dürüst kılar.
Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, İbni Haldun Sözleri alışmış oldukları tokluk öldürür.
Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler.
İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür.
Peygamberler bile, başkalarını yenmek için, kendileri gibi düşünen yol arkadaşları bulmak zorundadır.
İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır.
Çünkü insanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.
Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.
Aklın birçok mertebeleri var. Önce dış dünyanın idrakı: taakkul. Taakkul demek tasavvur demektir, buna akl-ı temyizi de derler. İnsan bu meleke ile faydalıyı zararlıdan ayırır.
Durumdan duruma geçişler bütünüdür her şey. Bu değişmeler ve geçişler, kişilerde, sürelerde, kent ve https://www.neguzelsozler.com kasabalarda olduğu gibi, tüm evrende, ülkelerde, kıtalarda, zamanlarda ve devletlerde de olur.
Öğretmenler, bilim sahibi olma yolunda öğrencilerine kitaplarını ezberletirler. Ancak bilimsel tartışmalarla ve münazaralarla, konuları ve sorunları zihinde yerleştirme suretiyle kestirilebileceğini unuturlar.
Bil ki kötü ve yerilmiş ahlaktan uzaklaşıp, üstün bir ahlaka ve kişiliğe sahip olmak, ancak kişinin kendisinde bir kemal ve yeterlilik vehmetmesiyle ve insanların kendisinin ilim ve sanatına muhtaç olduğunu hissetmesiyle gerçekleşir.
Kentliler, kendilerini rahatlık ve kaygısızlığın döşeğine salıvermişler, mutluluk ve bolluğa gömülmüşler, mallarını ve kendilerini koruma işini, yönetenlerine, valilerine, yargıçlarına ve sürekli koruma görevlilerine bırakmışlardır. Ve çevrelerini kuşatan kale duvarlarının, önlerinde dönüp dolaşan bekçilerin ve nöbetçilerin sağladığı güvenceyle uykuya dalmışlardır. Hiçbir kaygı, uyarı heyecanlandırmaz onları. Ellerinden kaçabilecek avları da yoktur. Alabildiğine iyimserlerdir ve kendilerini güvenlik içinde bulurlar. Bu nedenle silahlarını bırakmışlardır.
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.