Sayfamızda İbrahim Şinasi Sözleri yer almaktadır.
Can çekişmektense canımı versem bâri
Can fedâ etmek bir iş mi sevince yâri
Bir kumrusun sen tab’a muvafık
Yapsam yuvamı sinemde layık
Canü gönülden ben oldum aşık
Yapsam yuvanı sinemde layık
Eşi yok bir güzeli sevdi beğendi gönlüm,
Kıskanır kendi gözümden yine kendi gönlüm.
“Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksânı
Ya anın kahrına galip mi değil ihsânı”
Suçu hoş görme suç işlemekle birdir.
Bir kumrusun sen tabl-a muvafık
Yapsam yuvanı sinemde layık
Can u gönülden ben oldum aşık
Yapsam yuvanı sinemde layık
İşitip gördüceğimsin cânâ
Deştte ebrde her subh ü mesâ
Gösterir sûretinin aksini mâ
Bana savtın getirir bâd-ı sabâ
LAMARTİNE’den
– Sen kim oluyorsun?
+ Daha hâlâ sen benim kim olduğumu bilmiyo musun?
– Hayır.
+ O halde sen de bilmediğini neye soruyorsun?
Rıza-yı kabahat ayn-ı kabahattir.
Kabahati hoş görmek de kabahattir.
Ne çare, gülü seven dikenine katlanır.
Niye olmasın? buna âşık evlenmesi derler.
Ben öyle latife istemem Latife latif gerek.
Düşmanlarım bu halimi bilseler nasıl gülerler.
Şunu delice sevdiğime akıllılık etmemiş miyim?
Senin de aklın olsaydı benim gibi şaşkın olurdun.
Aşk ve sevgisiz evlenen geçinebilirse aşk olsun!
Ne dersin, şunu delice sevdiğime akıllılık etmişim.
Koyamam kargayı bülbül yerine, çiçek açmış diken yerine.
Sakine Hanım değil mi ya miskinin adını bile sevmiyorum.
Kişiye her işi ala görünür; Kuzguna yavrusu anka görünür.
Önce damat beye varamadım, diye kahrından pek çok ağlamış.
Yoksulun zengin açar malınden, tok olan bilmez açın halinden.
Koyamam kargayı bülbül yerine, çiçek açmış gülü diken yerine.
O boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp şimdi de ona ağlıyormuş.
Galiba beynim kabına sığmak istemiyor, dışarı fırlamak istiyor.
Fakat insan kısmının yediği bir yem vardır ya, adına para derler.
Her bir zamanda ve her bir mekanda böyle doğrucasına şahadet ederim.
İşte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acımış da şimdi de ona ağlıyormuş.
Rıza-yı kabahat ayn-ı kabahattir. (Suçu hoş görme suç işlemekle birdir.)
Bu kasvet verici hayat, sonunda maneviyatı İbrahim Şinasi Sözleri gibi vücudunu da tahrip etti.
Vücudum rahat ama başım pek rahatsız Kafam kırılıyor, beynim oyuluyor gibi.
İşte ömrün oldukça sana can yoldaşı olacak sevgili hayat arkadaşın can yoldaşın.
Feylesof ol kişidir kim nerede olsa hemen uyar elbette zamana, ona uymazsa zaman.
Zira bu tür hayırlı hizmette bulunmayı kendime büyük bir övünç ve mutluluk sayarım
Aşk kim kalbe gıdadır ne yenir ne yutulur bir demir leblebidir çiğneyene aşk olsun.
Boş bir değirmen gibi konuşan, fakat hükümlerinde daima kesin olan cahil ve düzenbaz.
Feylesof ismine şayetse olur bir insan kim, yanında ola idbar ile devlet yek-san Şinasi
Sen ve hanımın birbirinize her yönden tanıdığınız halde evlenirken ne belalara uğradınız.
Aman efendim hakikat her neyse layıkıyla meydana çıkarın da ona göre şanımıza düşeni işleyin
Evlenmenin ilmini çok iyi öğrendim Umarım uygulamasının https://www.neguzelsozler.com güzelce yapımında hiçbir kusur etmem.
Böyle bir karıyla bir evde yatmaktansa, gönül hoşluğuyla hapiste yatmak bence daha hayırlıdır.
Kendi çıkarı için aşk ve muhabbet tellallığına kalkışan kılavuz kısmının sözüne güvenenin hali budur.
O hepimizin, gelecek kuşaklarda yetişecek vatan evlatları için irfan babası, edep ve siyaset piri idi.
Alınız efendim artık yüzünü güldürmenin çaresine bakarız Hemen iyi geçirmeniz için can u gönülden dua ederim.
Mahalleli, ‘demagog’un hem kara, hem de ak dediğini hiç düşünmeden ‘Hay hay!’ diye kabul eden halk topluluğu.
Ben ne bileyim mahalleli istemeyiz diyor ben de öyle diyorum elbette adamların böyle demelerinde hakkı vardır.
Bana danışırsanız her şeyden evvel edepsiz belgesini alalım da bir daha mahallede oturtmayalım artık istemeyiz.
Gerçekten ikisi de büyüktü Fakat bu büyüklük birinin resmi kimliğinde, ötekinin yaradılışında meydana çıkıyordu.
İşte kendi menfaati için aşk ve muhabbet tellalığına kalkışan kılavuz kısmının sözüne itimat edenin bedeli budur.
Ay oğul böyle hayırlı işlerde olmadıktan sonra yalancı dünyadan niye duruyorum hele bu mürüvvetini de gördüm ya bundan sonra yaşamak neme lazım istemem istemem.
Milleti dilsizlikten kurtaran, bize edebiyat sevgisi, bir siyasi düşünce veren, zulümden nefret ettiren, zalimleri yılandan korkunç, akrepten iğrenç, cellattan merhametsiz tanıtan oydu. Bizi düşünmeye, düşündüğümüz gibi söylemeye alıştırmıştı Ona insanlık kimliğimiz bile şükran borcu taşıyordu.
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.