Sayfamızda Aşık Seyrani Sözleri, Aşık Seyranı Şiirleri, Aşık Seyrani Yazıları yer almaktadır.
Acep güzel sаnа neyledim bilmem
Sensin bu dertlere dаldırаn beni
Gözüm yаşlı kаldı аğlаrım gülmem
Yok elimden tutup kаldırаn beni
Yâr zülfünden bana gelen kokunun
Sebep ne ki hatırıma dokunun
Bu âlemde yine mihnet okunun
Sensin nişanına aldıran beni
Biz âşıka sultanlığın hanlığın
Ne dostluğun belli ne düşmanlığın
Değil midir senin kalpazanlığın
Böyle mihenklere çaldıran beni
Mimar olan elin çekmez yapıdan
Biçâre Seyranî geçmez kapıdan
Aşkın gemisine edip kapıdan
Sensin deryalara saldıran beni…
Açıl ey gonca-i bağ-ı letafet
Bülbülü zar eden sen değil misin
Meseldir arife tarif ne hacet
Beni naçar eden sen değil misin
Göz halkeden etmiş baktırmak için
Ağlatıp gözyaşı aktırmak için
Karanlıkta şem’e baktırmak için
Nurunu nâr eden sen değil misin
Seyranî maksudun çifte ben iken
İki beş yüz bir hesapta bin iken
Meydan-ı muhabbet arştan gen iken
Başıma dar eden sen değil misin…
Açmayınca gözün arıya özün
Teslim rıza sözün edemez çiçek
Örümcek çulhanın dokunmuş bezin
Biçmek elimizden gelmez ki biçek
Sırat kıldan ince kılıçtan keskin
Seçmeyince gönlüm edemem teskin
Hakkın rahmetinden bu gönül miskin
Geçip yol vermez ki sıratı geçek
Arz boşlukta güneş için dolanır
Güneşe bakılmaz gözler sulanır
Karışırsa pekmez süte bulanır
Seçmek elimizden gelmez ki seçek
Göğsün nişan almış gönül tirine
Deli gönül nişan diker pirine
Seyranî seyretsin hangi birine
Her üstat oynatır bir türlü köçek…
Âdem bu demden imiş
Bu dem Âdemden imiş
Âdemden evvel bu dem
Hak bilir kimde imiş
Lafzan ismi müsemma
Manen ilmi muamma
Ademden olmuş Havva
İsa Meryem’dem imiş
Bir deryada bir balık
Var bilmez aşinalık
Tab’ında var hastalık
Keder keremden imiş
Terazinin kolu var
Ağzı yoktur dili var
Veznecinin eli var
Kantar dirhemden imiş…
Âdem tabiatlı melek sıfatlı
Şah olursan sana geda bulunur
Her kim güler yüzlü ve dili tatlı
Olsa anda lütf-ı Huda bulunur
Pehlivanlık edüp nefsin yıkarsan
İmânın nurundan şem’in yakarsan
Musa gibi Tur-ı aşka çıkarsan
Sana gökten inen nida bulunur
“Kaalu bela” ikrarını güdersen
Anda olan borcu bunda ödersen
İsmail-veş canın teslim edersen
Sana gökten inen gıda bulunur
İkrar kapısında taşrada durdum
Seyranî sen andan ne haber duydun
Denizde mermer taş içinde kurdun
Ağzında yeşil ot gıda bulunur…
Afitap cemalin görelden beri
Arttı derûnumda hicran sevdiğim
Layık mı gezeyim böyle serseri
Yok mudur lütfunla ihsan sevdiğim
Biçare gönlümün nevası yoktur
Açılmış bir gül-i ranası yoktur
Derd-i derunumun devası yoktur
Sen eyle derdime derman sevdiğim
Kadrini bilesin bağrı yanığın
Uyma hiç sözüne her münafığın
Gönlünün tahtında her bir âşığın
Sensin hükmeyleyen sultan sevdiğim
İnsaf et halime yandım derdine
Aşkım galip zemherinin berdine
Merhem eyle Seyranî’nin derdine
Enva-ı ilaçla Lokman sevdiğim…
Ağlıyor gönlümüz ey melek sıfat
Bizi gayri güldür ferahyap eyle
Cerrahın abından sun ab-ı hayat
Lütf u kereminden feyziyap eyle
Okur taliplerin aşk kitabından
Ver saki ruhlara sen şarabından
Lütf-ı miftahınla kendi babından
Âlemin matlubun feth-i bab eyle
Bir aşktır serptiğin layıklarına
Hararetler verme yanıklarına
Güler yüz gösterip âşıklarına
Aziz başın için bir cevap eyle
Seyranî seyreder sağ ve solların
Bab-ı vuslat için bekler yolların
Yeter ağlattığın güldür kulların
Gani dualarım müstecap eyle…
Aheng-i aşkımdır inleyen defte
Boğuluyor kalb-i yâre geçince
Her katre bir inci olur sedefte
Zehir olur tab’ı mara geçince
Tedbir-i Lokmana bağlanma âşık
Belki islah etmiş yârân-ı sadık
Tedbirin takdire gelmez muvafık
Merhemin eline yâre geçince
Arttırır kadrini verd-i aşkımın
Feryad-ı bülbüldür vird-i aşkımın
Neylesin Aşık Seyrani Sözleri Lokmanı derd-i aşkımın
Destine kudretten çare geçince
Seyranî unsurun bir pak-i tiynet
Olmasa cevher-i ruhunda himmet
Kokar mıydı sana verd-i hakikat
Gülün buyi kalmaz hara geçince…
Ahval-i âlemden yâr sorsa bana
Müptelayım canım gibi tenime
Muhabbet bir yana ben de bir yana
Güzel sevmek zarar değil dinime
Üftadeyim bülbül gibi güle ben
Çevrilirim turna gibi göle ben
Yârin ismin aldım dilden dile ben
Sürüklerim gömmek için sineme
Seyranî mürşidim severim gayet
Bu sevgi benimçün büyük ibadet
Tamu’da yanmaya etmem kasavet
Yanarım gafletle geçen günüme…
Akan su serinden ola gör agâh
Serden agâh olan geda olur şah
Değirmenin çarhı zikr-i illallah
Hu ismin zikreder döne döne taş
Bir ekmenin olur bir de biçmesi
Bir konmanın olur bir de göçmesi
Her kimin var ise yiyip içmesi
Değirmenden alsın dersin karındaş
Yaratmış Seyranî Hak ağzında dil
Dilini söyledip durma Hakkı bil
İsm-i cismin ateş ab u türap bil
Can Ruhulkudüsten çekmez ayrı baş…
Akıl ermez kulak duymaz göz görmez
Şükret kula haktan ihsan var iken ,
Göz görmüş olduğun sanma öz görmez
Sen küfre yâr olma iman var iken
Cihan cihanla cihan canla bulunmaz
Haksız bir yerinden boşalıp dolmaz
Milletler muhtelif müttehit olmaz
Tevrat Zebur İncil Kuran var iken
Seyrimiz Seyranî zahirde sair
Olsa da batında Mevlaya dair
Ümidin https://www.neguzelsozler.com keserim ehl-i kebair
Şefi-i Rahmet-i Rahman var iken…
Aklın hallolunmaz birçok müşkülü
Ermemesi evla imiş ermeden
El uzatıp bağda biten her gülü
Dermemesi evla imiş dermeden
Kimi şahlık ister kimi vezirlik
Kimisi kâhyalık kimi kizirlik
Hasis adam ile cennete birlik
Girmemesi şayan olur girmeden
Çıkrığa sezadır iplik bükmesi
İğneye layıktır libas dikmesi
Ehl-i kemal ile cefa çekmesi
Yeğdir cahil ile safa sürmeden
Özümle müşterek olmuş gözüm bu
Göz kulak kapusu olmuş özüm bu
Seyranî’yim eğri doğru sözüm bu
Borç vermek hayırlı zekât vermeden…
Âlemde bir devir dönüyor amma
Devr-i İngiliz mi Firenk mi bilmem
Halli âsân değil müşkül muamma
Zulm-i zalim göğe direk mi bilmem
Üzerimden güneş doğup aşıyor
Eriyip kar gibi bahtım üşüyor
Gönül tandırında bir aş pişiyor
Yanan ciğer midir yürek mi bilmem
Aşkımın sönmüyor eyvah közleri
Ne gecesi belli ne gündüzleri
Dinleyene Seyranî’nin sözleri
Gerek değil midir gerek mi bilmem…
Âlem-i ervahda ruhlara Mevla
Ten mülkün vermedi ahd ü amansız
İkrar-ı ezelde duranlar hâlâ
Mü’min-i kâmildir seksiz gümansız
Cahilin rüyası hayra yorulmaz
Tecellinin cilvesinden sorulmaz
Eğri okla doğru nişan vurulmaz
Doğru ok atılmaz eğri kemansız
Bir içim su içmedin mi elimden
Duymadın mı bir nasihat dilimden
İkrar silahların çektin belimden
Canıma kastettin behey imansız
Kim gülü dikenden ayırıp seçer
Herkes amelinin mahsulün biçer
Gam yeme Seyranî bu gün de geçer
Yüce dağın başı olmaz dumansız…
Âlem-i manada elhamdülillah
Bir ma-i carinin gözünden içtim
Aşk badesin içen geda olur şah
Ben mey-i vahdetin gözünden içtim
Nârı nurdan nuru nârdan seçmedim
Ağyar benden ben ağyardan geçmedim
Üzümden yapılmış bade içmedim
Verd-i bezm-i vahdet özünden içtim
Bir yüsre bağıdır başı usretin
Dermanı vuslattır derd-i hasretin
Gözü muhteliftir ma-i vahdetin
Sarp inişle yokuş düzünden içtim
Bildim hakikati kalktım uykudan
Hu ismi zatından zat ismi hudan
Sorsunlar Seyranî içtiğim sudan
Ben lisan-ı Hakkın sözünden içtim…
Allahın emrine muti’im dersen
Resulün emrine itaat eyle
Helal haram demez bulduğun yersen
Müminlik sözünden feragat eyle
Zahm-i aşka gelip merhem sarmaya
Ferhat olup bir gün bağrın yarmaya
Kudretin yok ise Beyt’e varmaya
Gönül Beytullah’tır ziyaret eyle
Kulun rızkın verir Hazret-i Bari
Açılan gülleri incitmez harı
Kötülük değildir er kişi kârı
Kemlik edenlere inayet eyle
Daralup kendini sıkma Seyranî
Rıza-yı Bâriden çıkma Seyranî
Gönül Beytullah’tır yıkma Seyranî
Elinden gelirse imaret eyle…
Ana kız karındaş hem kız evladı
Evde bulunsa da elden sayılır –
Leyla’nın Mecnun’u ŞirinFerhat’ı
Yad yabancı dağda belden sayılır
Dağda eniş yokuş düzden gayrisi
Yılda kış bahar yaz güzden gayrisi
Kezzaplarda iki sözden gayrisi
Havadan sayılır yelden sayılır
Vali hâkim dahi doğmuş anadan
Kısmet toplamaya gezer her nadan
Bir susuz derede bir fırtınadan
Uğrayıp geçici selden sayılır
Ömrün var gecesi hem gündüzleri
Tükenir mi eniş yokuş düzleri
Seyranî’nin kaba değil sözleri
Haddeden çekilmiş telden sayılır…
Asıl sermayemiz bir avuç toprak
Aşinasın sen bu sırra sevdiğim
Pervane şem’inin nuruna müştak
Bile bile Yanar nâre sevdiğim
Lisan-ı hal ile cümle dillere
Kelam verip talim eder ellere
Tanrım emretmese idi güllere
Müsehhir olur mu hare sevdiğim
Kala yapılır mı burçsuz bedensiz
Halkolunmamış hiçbir mahluk tensiz
Dertli Seyranî’nin derdine sensiz
Hak bilir bulunmaz çare sevdiğim…
Asırda acaip işler çoğaldı
Bilmem bu işleri kimler ediyor
Dünyayı hep rezil köpekler aldı
Gelen ümeraya karşı gidiyor
Biraz bahsedeyim ehl-i zamandan
Yahşiler aşağı düştü yamandan
Aralık itleri olmuş kumandan
Uyuz it kurtlara kumand-ediyor
Buğday unu beğenmiyor enikler
İplikten aşağı düştü ipekler
Hep sedire geçti itler köpekler
Hanedan ayakta hizmet ediyor
Koltuk kılı farkolmuyor sakaldan
Tüccarlar aşağı indi bakkaldan
Aslanlara çoban düşmüş çakaldan
Şimdi aslanları çakal güdüyor
Mekteple medrese ortadan kalktı
Meyhane kerhane meydana çıktı
Ar namus denen şey ortadan kalktı
Şimdi kişi bildiğine gidiyor
Sarhoşlar çoğaldı kalmadı ayık
Bu asra böylece haller de layık
Müzevvirin adı muhbir-i sadık
Şimdi kişi bildiğine gidiyor
İsimlerin tebdil etsem satılmaz
Cisimlerin tahvil etsem zat olmaz
Altın eğer vursan eşek at olmaz
Şimdi kişi bildiğine gidiyor
Şahinler yurdunu tuttu yarasa
Baklava yerine geçti pırasa
Şimdi rağbet deyyus ile terese
Zamane bunlara rağbet ediyor
Boy kürkünü beğenmiyor köçekler
Babasına akl öğretir çocuklar .
Yumurtadan burnu çıkan cücükler
Horoz oldum diye cık cık ediyor
Küçükler büyüğe çorap giydirir
Tatlıyı insana acı yedirir
Seyranî zamane böyle dedirir
Şimdi kişi bildiğine gidiyor…
Aşkım bülbülüne şevkim bаğındа
Gül аçаr dikenli çаlım kаlmаdı
Gül gibi bitmişken аşkın dаğındа
Bülbül konmаk için dаlım kаlmаdı
Çerаğım sönmeden pervаnem ulаş
Ölmeden etrаfım bir dаhа dolаş
Kuru kovаn oldum kudretten telаş
Düştü аrım çecim bаlım kаlmаdı
Bаlmumun yаndırıp bezire kаdаr
Arаdım beşirden nezire kаdаr
Yoklаdım kizirden vezire kаdаr
Bаnа zulmetmedik zаlim kаlmаdı
Aşık Seyrаnî’yim dinle sözlerim
Yâkub’um elbette Yusuf özlerim
Servetperestlerden korktu gözlerim
Anаdаn üryаnım mаlım kаlmаdı…
Ateş vаpurunu icаt edenler
Yelken аçıp yelin kаdrin ne bilsin
Süleymаn’dır kuşun dilin söyleyen
Her Süleymаn dilin kаdrin ne bilsin
Hаyvаnlаrdа çeşit çeşit fırkаlаr
Kimi düzden аşаr kimi yorgаlаr
Necаsete müştаk olаn kаrgаlаr
Hаs bаhçede gülün kаdrin ne bilsin
Seyrаnî Bаbаnın beli büküldü
Ağzının içinde dişi söküldü
Dаvut Nebi sаdаsındаn çekildi
Sаz çаlmаyаn telin kаdrin ne bilsin…
Ne hikmet ki şu dünyada; gelen ağlar, giden ağlar.
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.
Çok güzel sözler bunlar,
Unutma her gelen sevmez ve hiç bir seven gitmez.
Bir ağacın toprakla suyla ömrü uzar, benim toprağım suyum sevdiklerimdir. Sizler varken Benim ömrüm uzar...
iyi akşamlar olsun o gecenin ayın saf ışığı o güzel yüzüne vurduğunda seni sen yapan o güzellik'ler tek parça olucak :)
On parmağında on marifet olmasına gerek yok tek parmağında yuzugumuz olsa yeter
ßana okuLda 1 SaaTin 60 Dakika oLduğunu öğReTTiLer, 1 DakikaNıN Da 60 Saniye oLduğunu öğReTTiLer ama,SenSiz ßiR Dakikanın sonSuza Dek SüRDüğünü öğReTmeDiLer ..
Seversem tam severim, silersem mahşere kadar silerim, seveni baş tacı, sevmeyeni yolcu sayarım, şimdi söyle itirazın var mı seni seviyorum işte...
Yaa ben sevgilimden ayrıldımda onu nasıl kendime aşık yeniden edebilirim? bana yardımcı olur musunuz lütfeeen.