Paul Auster Sözleri

Bu sayfamızda Paul Auster Sözleri yer almaktadır. PAUL AUSTER SÖZLERİ Ben insanın diğer yüzünü görünce, ilkini hatırlamam! Gerçek daima hayal edebildiğimizin çok daha ilerisindedir. Hayallerinin peşinden koş, bir gün mutlaka yorulacaklardır. Bir bakıyorsun, hayatta yapmam dediğin şeyin başrolündesin. Hayatı gözyaşlarınla ödüllendireceğine, gülüşünle cezalandır. Kaçtığın şey içinde saklıysa eğer, gittiğin yere onu da götürürsün. Bir kadının canı yandığında, bir erkeğin başı belaya girmek üzeredir. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun kalbine ulaşmış demektir. Çok gereksiz şeyleri çok düşünüyorum. Sanırım o yüzden sürekli aklımdasın. Bazılarının ilişkisi var ama sevdiği yok. Bazılarının sevdiği var ama ilişkisi yok. Makyajın amacı, güzelliği göstermektir; ama çok makyajın amacı, yüzünü gizlemektir. Asıl yalnızlık; yalnız hissetmenize sebep olan kişilerle yaşamak zorunda kalmanızdır. Unutma; ciddiye al ama kapılma. Dalga geç ama kırma. Sahip ol bu hayatta, asla ait olma. Bir insanı neden sevdiğiniz sorusuna cevap bulamıyorsanız, onu gerçekten seviyorsunuzdur. Sen onun hayatında bir seçenek isen, onun senin hayatında bir öncelik olmasına müsaade etme! Gerçekten sevmeden, seviyorum demeyi bir türlü öğrenemedim. Tek kusurum buysa; özür dilerim. Kuşa 'uçma', balığa 'yüzme' demek gibidir. Seni çok seviyorum diyene, arkadaş kalalım demek. İnsanın en büyük hatası sevmek değil, sevmeye layık olmayan birinden sevilmeyi beklemektir ! Doğru insan, yanlış zaman. Doğru zaman, yanlış insan. İşte hayat böyle oyunlar oynar herzaman . Benden nefret ettiğini duydum. Eğer seni düşünecek vaktim olsa, bende senden nefret ediyor olurdum. Herkesin bir ilişkisi var; ama hiçbiri sevmiyor. Herkesin bir sevdiği var; ama hiçbiri kavuşamıyor. Ne kadar seversen sev, asla belli etme sevgini. Çünkü sevdiğin kişi, sevildiği kadar üzecektir seni. Herkes ikinci bir şansı hak eder derler ya hani. Unutma, seven gerçekten sevse, ilk şansını kaybetmezdi. Bil ki düşmek değildir insanları üzen… Elinden tutar gibi yapıp aslında itenlerdir insanı hayata küstüren. Artık insanları tanımak için zaman kaybetmiyorum; nasıl olsa onlar zamanı gelince kendilerini tanıtıyorlar. İnsanın sevdiği birini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır. Aslında sorulmalı senin için ölürüm deyin sevgiliye. Sen benim için ölürsen ben kimin için yaşayacağım diye. Terk edilen birine 'hayat nasıl gidiyor' diye sorulmaz. Çünkü zaten tek sorun; hayatın devam ediyor olmasıdır. Gitmesini bileceksin kimi zaman, arkana bile bakmadan! Ve kimi zaman söyleyeceksin sevdiğini, çok geç kalmadan. Hergün yüzlerce hayal kurar insan ve hiç biri gerçek olmaz; ama birgün bir gerçek yaşarsın, hiçbir hayale sığmaz. Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın. Farkınızda olduğum için varoldunuz, vazgeçtiğim için artık yoksunuz. Aramayacaksın kimseyi, olması gerekenler zaten yanında. Ve yanında olmayıp gidenler; ne aklında olmalı ne umurunda. Aslında çok konuşan kadın yoktur. Karşıdaki hiç bir şey anlamadığı için açıklama yapmak zorunda kalan kadın vardır. Biz papatya yoluyoruz seviyor mu sevmiyor mu diye. Hayatta bizi yoluyor aslında dayanacak mı dayanamayacak mı diye. Neden mutsuzsun? Dedi. Mutsuz değil, beceriksizim dedim. Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum. Hepsi bu. Bu dünya beş para bile etmez, unutma. Kendini dünyalar kadar değerli sananlar ise kendi fiyatını belirliyor aslında. Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi, ağlayamadığımdan gülüyorum. Kadın ilişkinin başında hep sonu düşünür, sona yaklaşınca başlangıcı özler. Erkek ise sonu ister ve bitmesini bekler. Madde 1: her şeye rağmen gül. Madde 2: ölümüne sev. Madde 3: onu aldatma. Madde 4: o seni aldatırsa madde 1'i hatırla. Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır; çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir. Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir. Bir kadının ne dediğine değil, ne demek istediğine kulak ver. Çünkü onlar, kimse kırılmasın diye bazı şeyleri söylemezler. Kadınlar önce erkekleri değiştirmek için çaba sarfederler. Erkek değişince de; seni artık tanıyamıyorum, çok değiştin derler. Hayatın en hüzünlü ani, deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır. Bir güzellik yap kendine. Sadece sahip olduklarını düşün, mutlu ol onlarla. Sahip olmadıkların üzülsün seninle olamadıklarına. Dünyadaki gerçek yerim kendimin ötesinde bir yer oluvermişti ve bu yer benim içimde olsa bile, yeri tam tamına belirlenemezdi. Hiçbir zaman garantisi olmayan bir mutluluk için, Hayatınızda kalıcı olan şeyleri yok etmeyin. Çünkü tek üzülen siz olursunuz. Basit erkek, bütün bayanlara güzelsin demeyi tercih eder, bu bir gerçektir. Hiç bir kadın da buna inanmaz, bu da bir gerçektir. Kadın, doğası gereği zayıftır; ama acıya en çok o dayanır. Kadının direncini kıran tek şey; hayal ettiği erkeğin boş çıkmasıdır. Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil; başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir. Hayatın matematiğinin farklı olduğu hep sonradan anlaşılıyor. Ve anlıyorki insan; değer vermek yalnızca matematikte ise yarıyor. Fark, birileri farklı olmaya çalışırken, kendin olmaktır hayatta. Bil ki seçici olmamak, geçici olmaya mahkum kalmaktır aslında. Sen istersen eğer, geçmiş unutulabilir; ama yaptığın her seçimde bir daha düşün:çünkü gelecek, geçmiş kadar insaflı olmayabilir. Sizi tatlı kılacak kadar mutluluğunuz olsun, güçlü kılacak kadar acınız ve sizi kullanmalarına fırsat vermeyecek kadar umudunuz. Kendi değerlerinden herhangi bir insan uğruna vazgeçtiysen, o insana dönüp iyice bak: o insan artık ya her şeyindir ya hiçbir şeyin. Ayrıntıları sorma bana. Anlattıklarım yeter. Yeter de artar bile. Senin ne düşündüğünü bilmiyorum, ama gerçek sorun acımasızlık değil asla. Burada en kolay parçalanan şey insanın yüreğidir.