Abdürrahim Karakoç Sözleri

Sayfamızda Abdürrahim Karakoç Sözleri ve Abdürrahim Karakoç Şiirleri yer almaktadır. Kâinat uyur sessizce, Ben hep seni düşünürüm. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. Çiçek sular gibi saf sevgimizi Döksek türkülerin hecelerine. Yar deyince kalem elden düşüyor, Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor, Lambada titreyen alev üşüyor. Balıkların suyu sevdiği kadar Ben de seni seviyorum darılma. Ben alıp uzaklara götüren Bir düş görsem sen gelirsin aklıma Aç ekmeği sever. Fakir parayı. Ben de seni seviyorum darılma. Gönül tezgahında şiir dokudum İplik iplik nakışında sen varsın Gidip de yorulma çok uzaklara, Sen seni gel benim içimde ara... Buluta yaslandım ışığı tuttum. Seni hatırladım, seni unuttum... Ne ayağım uydu, ne kafam uydu Belli... Ben bu çağın yabancısıyım. {relatedstart}1495{relatedend} Sabrımız, sevdamız o kadar bol ki Okyanuslar aksa doldurmaz bizi. Aklım kilitlendi, dilim lâl oldu Hangi aşk içime girdi bilmem ki? Korkuyorum belki yarın geç olur, Geleceksen bir gün önce gelsene. Umudum her zaman bâkidir ama, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun… Ya Rab, bayram eyle bayramımızı Yıka gönülleri kirden, çamurdan. Giydim, bir ateştir, aşkın örtüsü; Sorulmaz ölçüsü, olmaz tartısı. Bizi rahmetinle ıslat Allah’ım Yürekler taş gelip taş gitmesinler… Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihribân!.. Hep senin renginde görünür bahar Yaprakta yeşilin, gülde kokun var. Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan Bana zindan olur Maraş, Elbistan Bizi rahmetinle ıslat Allah’ım Yürekler taş gelip taş gitmesinler... Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer? Acı söz yarası kaç yılda geçer...? Sen inkâr etsen de gözlerin söyler Gözler söyleyince çok derin söyler. Huzur “Git yanımdan, uzaklaş” diyor Keder “Gel yanıma gel-yaklaş” diyor Ne makam, ne para, ne senet, ne çek... "Kurtuluş İslâm'da" vallahi gerçek. Aşk temiz, kin rezil, iman büyüktür Ölüm hak, Cihad farz, korku bir yüktür. Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun Ortada seyrederken kenara savrulursun. Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum.... Ya islamla yükselir, ya inkarla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün. Türk birliği Kızılelma, Bölenin kökü kurusun. Vur yiğidim gafil olma; Yılanın kökü kurusun. Yine de izah etsem diyorum Ya ifadeye sığmıyor Ya idraklar almıyor Olmuyor bir türlü Olmuyor. Bindirmişler bir gemiye, Rotasından haberi yok. Korkuyor 'Türküm' demeye, Atasından haberi yok. Varsın bitmesin geceler Düşümüz yok ki korkalım. Dört mevsim yanar bağrımız Kışımız yok ki korkalım. Doğruluktan kaçan zat Menfaati seçen zat Haram yiyip içen zat Murdar olsa da aynı Serdar olsa da aynı. {relatedstart}2099{relatedend} Birine küstün mü, darıldın mı hiç? Sevdin mi, öptün mü, sarıldın mı hiç? Hasret nedir, ne değildir, de hele. Nutukta büyüttü kurnazlar bizi Ayakta uyuttu cambazlar bizi Batıya peyledi papazlar bizi Kaç kürsüden yalan içtik sayamam. Şamata koparıp oy hesabına, Göz yumdular halkın ızdırabına. Zillet turşusunu zafer kabına Koyana yuh! Koydurana yuh olsun! Vurulup ömrünün ilk baharında Kanından çiçekler açar yarında Cümle şehitlerin omuzlarında Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Her yanımız gurbet.... hani ya sıla Ömür bitmez çile, ölüm fasıla Günleri aylara, ayları yıla Ekle babam, ekle can mı dayanır. Gidip de yorulma çok uzaklara, Sen seni gel benim içimde ara… Bir canım olsa da yurt için versem Ufka nakış nakış kanımı sersem Kalk gardaş sılaya gidelim desem ÖTÜKEN yolunda gurbet yazılı Ya Allah, deyince yedi zinciri Kıracak güçtesin, zayıfım sanma. Fikir koşusunda çok dingişleri Yoracak güçtesin, zayıfım sanma. Talipli değilim şöhrete, şana Makamı, rütbeyi yük etmem cana Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana Dövüşü, kavgayı size bıraktım. Zillette süvari, şerefte yaya, Gidecek gönlünce yıldıza, aya. Semtine basmamış ar, namus, haya, Utanmaz suratlar bizi ne bilsin… Âlem-i İslâm’a rahmet su gibi Aksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ. Evleriniz cennet kokusu gibi Koksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ. Sırat’tan incedir sevda köprüsü Beraber geçelim tut ellerimden. Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü Beraber uçalım tut ellerimden. Ne ayağım uydu, ne kafam uydu, Belli… Ben bu çağın yabancısıyım. Giydim, bir ateştir, aşkın örtüsü; Sorulmaz ölçüsü, olmaz tartısı. İlmi azık eyle, sabırı silâh; Gittiğin Hak yoldur, yardımcın Allah; Kırk geceden sonra kırk milyon sabah Görecek güçtesin, zayıfım sanma. Fırsat ver de sana layık kul olak Bu vatanda yana yana kül olak. TÜRK-İSLAM motifli zarfta pul olak Sabır ver Sen, Rabb’im bize sabır ver. Ne makam, ne para, ne senet, ne çek… “Kurtuluş İslâm’da” vallahi gerçek. Cebimde mektubun olmayabilir Ne çıkar fotoğrafın yoksa masamda Öğrenmek istersen eğer Gel sevda iklimime gir Açılmamış gönül kasamda Sakladığım sensin. Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. *** Yollar uzun, yollar ince Yol kısalır aşk gelince Yat kurban ol İsmail’ce Bıçak senden incinmesin