Orhan Kemal Sözleri

Sayfamızda Orhan Kemal Sözleri, Orhan Kemal Alıntılar yer almaktadır. Aşk ummaktır! Bari kıymetimiz bilinse. İnsan doğru oturup doğru konuşmalı. Çaylar benden olsun, manzara senden. İnsanları kötü yapan yine insanlardır. Olacakların en hayırlısı olmuş olandır. Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti. Bacakları kuvvetli, soluğu bol olan kazanır. Kin, gerçekleri gören gözleri bile kör eder. Bilmiyordu, bilmiyordu bu k*hpe dünyanın işini. Dikkat ediniz, cahiller sizden ileride bulunmasın. Toprakla birlikte kinlerimizi de miras bırakıyoruz. Hayat, herkesin katıldığı başsız sonsuz bir koşudur. Adalet güzeldir. Adalet yöneticide olursa daha güzeldir. Her şeyden evvel boğaz, arkadaşlar! Karınlarımızı doyuralım. Düşününüz, öfke ve hiddet, düşünmeyi daraltır, insanı yanıltır. Olmuyordu, uyuyabilmesi için mutlaka bir şeyler okuması lazımdı. Yıllar kırık plaklarda kalmış çok eski türküler gibi geldi geçti. Konuşmaktan çok, herkes kendi içindekini yaşıyordu. Bu daha iyiydi. İnsanın gâvuru, Müslümanı olmuyor arkadaş, insanın insanı insan oluyor! İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez. İstediğin kadar büyük ol, geldiğin yer toprak, gideceğin yer gene toprak. Ya olmalı insan, vermeli canını insan için yahut etmemeli kalabalık dünyamızda. Ekmek, yemek, su istemem. Kitaplar bana açlığımı, uykusuzluğumu hissettirmiyor! İnsan ne görecekse bu dünyada görmeliydi. Öteki dünyaya gidip de gelen mi vardı? {relatedstart}810{relatedend} Adam kuş olmalı diyorum, bildiğin kuş. Kanatlı. Uçmalı bir güzel. İstediği yere. Şükrünü eda edebileceğin az mal, şükrünü eda edemeyeceğin çok maldan daha hayırlıdır. Ölüm Allah'ın emriydi. Allah emretmeden kuş kanadını oynatamaz, karınca adımını atamazdı. Bir insan ya insan olmalı, insanlar için canını vermeli, ya da kalabalık etmemeli dünyamıza! Kendini okumaya öylesine alıştırmıştı ki, okumadan belki de günlerce uyku girmeyecekti gözüne. Size teklif edilecek işlerde dikkatli olunuz, size ait olmayan bir görüşü savunmak zorunda kalmayınız. Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır Ve işin kötüsü iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır. Gözlerim çok kuvvetlidir. İyi bakar, iyi görürüm. Bakıyorum, sende cehaletten başka bir şey göremiyorum. {relatedstart}738{relatedend} Hepimiz sağ olalım, hepimiz var olalım arkadaşlar. Bu millet sağ olmaya, var olmaya layık bir millettir. Kederli, mahzun, acılı olmak için sebepler mevcuttur, fakat ümitsiz olmak için tek bir sebep mevcut değildir. Ölüm korkusu vuran yüzler gerilmiştir aşağıda. Gözler yuvalarından fırlamış. Ölüm kaşla göz arasında pusu kurmuş. Bulgur pilâvıyla cacık, ayran bana İngiliz kuponundan elbiselerimi unutturuyor, kolalı yakamı, kravatımı unutturuyor. Türk cemiyetinin bünyesinde gerçekten yapıcı bir rol de oynar Kurduğu Bayramiye tarikatı esnaf ve çiftçinin tarikatıdır. Ben de dünyaya dünyanın sıkıntısını çekmeye geldim.İnsanların yüzde sekseni, ne söylediğine değil, nasıl söylediğine bakarlar. Esas mesleğim hiçbir titri (ünvanı) olmayan, sekizinci planda kalmış işler Küçük adamların ömürlerini törpüleyen ıvır zıvır işler Neden böyleydi bu dünya? Niçin insanın istediğince yaşamasına engel olunuyordu? Neden, niçin bırakılmıyordu insanlar dilediklerince yaşamaya! "Komünizme karşı baraj" olsun diye göz yumulan bu güç, demek günün birinde iyice dal budak salacak, sonrada önüne geçilemez bir hal alacaktı. Haklısın insanın mal olmaması lazım ama oluyor işte. Ve sen bunu ancak şimdi, yani bıçak kemiğe dayanınca düşünebildin. İğne etine saplanınca. {relatedstart}2081{relatedend} Mal, mülk, para, emlak. İstikbalimizin garantisi değil yavrum! Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, milyonerlerin bile geleceği garanti altında değil. Ekseri bu ıvır zıvır işler peşinde koşmak, filimci, sinemacı kovalamak Beyoğlu'nun ara sokaklarından Cağaloğlu yokuşuna taban tepmek. Yorgi bir gün, "Yahu çocuklar," demişti, "ay ışığında futbol oynamak kıyak mı kıyak olacak!" Sahiden de. Pırıl pırıl ayın altında saha gündüz gibiydi. Şimdi mal, mülk, para kimdeyse itibar onda Bu dünya, bu haksız dünya niye bozuluyor günden güne? Belli bir şey, eski hatıralar, eski saygılar unutuldu ondan. Maçlar yapardık. Gazozuna, ellişer kuruşuna.Ağustos güneşinin Adana'yı kasıp kavurduğu altmış derece sıcaklıkta biz top peşinde koşardık Yanmış meşine dönmüştük Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın. Öyle bir sevgilim olsun istiyorum ki, ne demek istediğimi bakışlarımdan anlasın. Sözle değil, gözlerimizin bakışıyla anlaşalım. Sonra küçücük bir evimiz, çok değil, iki oda bir salonlu. Yıllardır iş ararım. Bulamadım. Bundan sonra da bulacağımı sanmam ama dilenecek değilim tabii Bütün iş madem ki kalemimle çalışmak zorundayım, velinimetime sımsıkı sarılmakta Her şeye rağmen ekmeği oradan çıkarmaktan başka çare yok.