Keşkelerle başlayan bir ömre farklı kılıf aramaktır anı yaşamak. Mutsuzluk alın yazısı gibi gelir, ömür gider gider de yorulmaz sanır beden fakat ruh perişandır zaten dünyanın derdini dert etmiştir çoktan fakat hala biyolojik yaşına güvenirde sürünür ama ayakta dimdik durmaktan bıkmaz kendine bile inandırır ya bitmişliğin son nefesinde de olsa mutluyum diye ne garip bir şey yaşamak...
Her güzel söze bağlanıp manşet olacakken amalarla ötelemedik mi kendimizi Mutluluk kapımızı çalarken tam, hırsız muamelesi yaparak kısmadık sesimizi Çoğu zaman düşmedik sandık tanıyamadık dostumuzu eşimizi Şimdi ise mutluluğun önünde engel yokken kaybettik o masum RUH LEŞİMİZİ
Virgüller bile yoruyor bazen, uzadıkça uzuyor olması, gerekenden fazla bir çok kez, bir çok şey ve aratıyor kendini nokta ama iyi ama kötü sonuçta gösteriyor çapını her şeyin!
Ateş olsan ölçer, duman olsan içime çekerim belki ama en güzel yemek olsan, eğer hak etmiyorsan bendeki seni önce güzelce yer sonrada seni laik olduğun yere bırakır öyle giderim.
Aşkı yükseklerde aramaktan ne kadar düştüğümüzü unutur olduk ve yorulduk yaraları sarmaktan halbuki aşk sensin benim o aşk en ulaşabildiklemiz varken hayal aleminde birileri türetmekten ibaret bir hayal boşluğu bir ruhsal sonsuzluk saçma sapan kalıplara girmek ruhsuz kalıp ta ruh aramaktan ibarettir.
Bir kalıba girmekten yorulupta bir kendimizi yaşayamadık. Tam kendimize geldiğimizde bu kezde evde kimse yoktu neden hep kendimizi içimizde yaşamak kadar bir aptallığı seçeriz ve neden kendimizden başka bir çok şey olmaya çalışırız sebepsiz, anlamsız, ama hep öyle değil miyiz. Bakıyorum galiba korkutulduk çünkü kendimiz olursak daha mutlu oluruz.
Umduğunuzu ummanızı umarım, beklentilerinizin de beklemeye küsmeyecek kadar yakın, umarak beklemek güzeldir çünkü bekleyerek ummaktan. Güzellikler hakedenin kötülüklerse haketsede onların bile olmasın inanın insan olarak daha kötüye gidiyoruz...
Önceden insanlardan uzak yerlerde avazım çıktığı kadar bağırarak atmaya çalıştığım stresi şimdi tıklım tıklım robotlaşmış olan bizlerin olduğu yerlerde bağırsam yine atamasam da hafif bir rahatlama olur çünkü o zaman kendimi kendime kanıtlamış olurum girmeye çalıştığımız kalıbı hepimiz taşıyamıyoruz hep aynıyız farklı olan bir şey yok.
Hayatımızda hep aynı şeylerin tekrarlandığını fark ettiğimiz de çok mu geç oluyor yoksa geç mi kaldım bakış açımın daraldığına veya atgözlüğü teşhisine mi yenik düştüm de artık at gözlüğü nün ince bir mesajını mı hafıza kartı dolduğu için anlayamıyorum.
Nasır tutan ruhumuzu nasıl ki tip öğrencilerine katkı sağlamak için bedenini kadavra olarak verenlere sözüm yok ama bu çalışmayı şartların olması mukabilinde psikolojide yüksek lisans yapan öğrencilere verme ihtimalim olsa herhalde karşılaşacakları ruh halime nasıl yani dedirtirdim .
Hala anlamıyorum bir çok şeyi kendim dahil teyze bari en azından yabancı olduğum beni tanıdığın kadar anlatmaya çalış. Baba sen anlatma zaten ne ben seni anladım nede kendimi.
Paylaşılan ama duygular ama alıntılar ama sevilenler olsa da çok derin fakat yüzmeyi unutturacağı endişesiyle ürperiyorum takılıp düşmekten çünkü düşünce dost arayacak vaktim olur mu ; olursa onuda operatör ödenmemiş faturanız olduğu için giden aramalara kapalı dır cümlesinin soğukluğu doldurur endişesi saten sonum olur her halde :)
İnanmak nefsimizle savaşmak, kendimizle yarışmaktır. İnanmak başarıya odaklanmak, eleştiriye fırsat vermeyecek titizlikte olmaktır.
Dünyama uydu, ülkeme başkent oldun da noldu hala bir meteor ve hala özerk bir toprak parçası çıkmazında yolsuz kalmadık mı
Her bedende bir ruh varsa biri bana ödünçte olsa verebilir mi kaybettim de bulamıyorum kendimi
Keşkelerle başlayan bir ömre farklı kılıf aramaktır anı yaşamak. Mutsuzluk alın yazısı gibi gelir, ömür gider gider de yorulmaz sanır beden fakat ruh perişandır zaten dünyanın derdini dert etmiştir çoktan fakat hala biyolojik yaşına güvenirde sürünür ama ayakta dimdik durmaktan bıkmaz kendine bile inandırır ya bitmişliğin son nefesinde de olsa mutluyum diye ne garip bir şey yaşamak...
Her güzel söze bağlanıp manşet olacakken amalarla ötelemedik mi kendimizi
Mutluluk kapımızı çalarken tam, hırsız muamelesi yaparak kısmadık sesimizi
Çoğu zaman düşmedik sandık tanıyamadık dostumuzu eşimizi
Şimdi ise mutluluğun önünde engel yokken kaybettik o masum RUH LEŞİMİZİ
Yazımı turamı deseler kesinlikle yazı demek geçiyor içimden çünkü: Alın YAZI'sı der geçerim.
Aşkın yazısı turası yoktur. Çünkü diktir; devrilenler bedenlerdir.
Virgüller bile yoruyor bazen, uzadıkça uzuyor olması, gerekenden fazla bir çok kez, bir çok şey ve aratıyor kendini nokta ama iyi ama kötü sonuçta gösteriyor çapını her şeyin!
Ya hayal kurmayı unutursak; hayaller de üzülecek değil ya kuran yok diye, nasıl ki biz müslümanlar mutluyuz zaten KUR"AN var diye!
Dolap sa lazım olan en buzundan olsun malum hava sıcak şayet kapak istiyorsan bedavam ağır gelir bilgin olsun.
Bad girl
Ölçüm de çapımda belli benim. Dolap mı lazım sana kapak mı onu söyle.
En güzeli bazen en değerli değildir; değerse
Kapak mı! İçi boş defterlerin kapağa ihtiyacı varsa? Hiç bir kapak örtemez boşluğumuzu veya saçmaladığımız zamanı gizleyemez.
Kapak mı dediğiniz, daha çevirdiğiniz dolapların ölçüsünü alamadık ki!
Başlık bile sözden ibaret olduğunu söylüyorsa önümüze bakmayılız bence.
Ateş olsan ölçer, duman olsan içime çekerim belki ama en güzel yemek olsan, eğer hak etmiyorsan bendeki seni önce güzelce yer sonrada seni laik olduğun yere bırakır öyle giderim.
Aşkı yükseklerde aramaktan ne kadar düştüğümüzü unutur olduk ve yorulduk yaraları sarmaktan halbuki aşk sensin benim o aşk en ulaşabildiklemiz varken hayal aleminde birileri türetmekten ibaret bir hayal boşluğu bir ruhsal sonsuzluk saçma sapan kalıplara girmek ruhsuz kalıp ta ruh aramaktan ibarettir.
Göndermeye alışmaktan nefret ettiğimi gitmeye sevdamdan gizliyorum.
Bir kalıba girmekten yorulupta bir kendimizi yaşayamadık. Tam kendimize geldiğimizde bu kezde evde kimse yoktu neden hep kendimizi içimizde yaşamak kadar bir aptallığı seçeriz ve neden kendimizden başka bir çok şey olmaya çalışırız sebepsiz, anlamsız, ama hep öyle değil miyiz. Bakıyorum galiba korkutulduk çünkü kendimiz olursak daha mutlu oluruz.
Yollar ikiye ayrılsa bile bir yolunu buluruz animAllah diyecek kadar garipleştik.
Yeni yıla eski bütün düşüncelerden kurtularak girmeyi denedim, bir baktım ben kalmamışım şimdi düşünmenin ne olduğunu hatırlamaya çalışıyorum.
Seneye nasıl girersen öyle devam eder ya, ben de seneye bunu uygulayacağım.
Gördükçe tiksiniyorum her şeyden, zor olan şu ki yine de görmek zorundayım! Çünkü göreceğiz ki düzelelim.
Aşk çaya benzer demlemesini bilene; aşk çaya benzer yüzmesini bilene ve aşk çaydır içebilene.
Umduğunuzu ummanızı umarım, beklentilerinizin de beklemeye küsmeyecek kadar yakın, umarak beklemek güzeldir çünkü bekleyerek ummaktan. Güzellikler hakedenin kötülüklerse haketsede onların bile olmasın inanın insan olarak daha kötüye gidiyoruz...
Bence en büyük antidepresanlar egolarımızdır. Bağımlısı olduğunda kişiliğimizi yaşarken öldürür, fakat yaşadığımızı düşündürür.
Milyar insanın olduğu bu dünyada sanki milyar insan gibi yalnızım. Yalnız anlamadınız evet.
Önceden insanlardan uzak yerlerde avazım çıktığı kadar bağırarak atmaya çalıştığım stresi şimdi tıklım tıklım robotlaşmış olan bizlerin olduğu yerlerde bağırsam yine atamasam da hafif bir rahatlama olur çünkü o zaman kendimi kendime kanıtlamış olurum girmeye çalıştığımız kalıbı hepimiz taşıyamıyoruz hep aynıyız farklı olan bir şey yok.
Hayatımızda hep aynı şeylerin tekrarlandığını fark ettiğimiz de çok mu geç oluyor yoksa geç mi kaldım bakış açımın daraldığına veya atgözlüğü teşhisine mi yenik düştüm de artık at gözlüğü nün ince bir mesajını mı hafıza kartı dolduğu için anlayamıyorum.
Nasır tutan ruhumuzu nasıl ki tip öğrencilerine katkı sağlamak için bedenini kadavra olarak verenlere sözüm yok ama bu çalışmayı şartların olması mukabilinde psikolojide yüksek lisans yapan öğrencilere verme ihtimalim olsa herhalde karşılaşacakları ruh halime nasıl yani dedirtirdim .
Hala anlamıyorum bir çok şeyi kendim dahil teyze bari en azından yabancı olduğum beni tanıdığın kadar anlatmaya çalış. Baba sen anlatma zaten ne ben seni anladım nede kendimi.
Neden beklentilerimi beklemekten yorulsam da hala beklenti içinde bekliyorum bende bilmiyorum. Hala!
Paylaşılan ama duygular ama alıntılar ama sevilenler olsa da çok derin fakat yüzmeyi unutturacağı endişesiyle ürperiyorum takılıp düşmekten çünkü düşünce dost arayacak vaktim olur mu ; olursa onuda operatör ödenmemiş faturanız olduğu için giden aramalara kapalı dır cümlesinin soğukluğu doldurur endişesi saten sonum olur her halde :)
Keşke, Keşkelere yol versekte yolumuzu bulurmuyuz.
Kusursuz bir cümle. içimizdeki bütün kötülükleri Kussakta KUSURSUZ bir dünyayı beraber inşa etsek sen ben o veya herkes:::::::)