Bu sayfamızda; Öğrenci Mesajları, Öğrenci Sözleri, Komik Öğrenci Lafları yer almaktadır.
+ Kanka 1.sorunun cevabı ne
– C
+ 2.soru
-B
+ Kimden aldın
– Kendim yaptım
+ Silgiyi ver silgiyi
Balık olmak ne güzel, düşünsene:
+ Ayrıldık kanka
– Unutursun
+ Neyi
– Ne neyi
+Sen kimsin?
+ Baba seni çok seviyorum.
– Yine kaç lira istiyorsun lan?
+ 0.5 ucu olan var mı?
– Al kanka 0.7 vereyim üstü kalsın.
+ Kanka sinavdan 100 alcam
– Nerden biliyon
+ Hoca adini yazana 5 puan vercem dedi
– Eee
+ Adımı 20 kez yazdımm
+ Bana bakıp saatlerce durabilir misin?
– Neden sen matematik testi misin?
Okul yıllarında dünyanın en yürek burkan diyaloğu;
+ Olum hoca gelmemiş galiba.
-Gelmiş kanka sabah arabasını gördüm.
+ Oğlum veli toplantısı varmış. Neden söylemedin?
– Baba senin adın veli mi ya?
+ Sınıfta bazı kendini bilmezler var
– Onlar kim hocam?
+ Onlar kendini biliyor.
+ Okulda hangi yabancı dili görüyorsunuz?
– İngilizce ve matematik.
Konuyu 2. Kez anlatan hocaya;
“Hee şimdi anladım” diyip anlamayan öğrenci gibiyim.
Ben sanki zayıf almak için doğmuşum.
Bilmemek ayıp değil, yeter ki çaktırma.
Sınavları düşünüyorum kitaplarım kapalı.
Bugün hasta olmam lazım, yarın sınav var.
Okul beni bozar, yaşasın cumartesi pazar.
Madem geldin dünyaya, çalış fizik, kimyaya
Sınav notlarımın yükseklik korkusu var kesin.
Ben senin matematiği sevme olasılığını sevdim.
Matematikten 5 aldım acaba hoca 95 puanı nerden kırdı?
Kopya bir sanattır ama bizim öğretmen sanattan anlamıyor!
Müdürün odasında yaşanılan gerilimi düşün. lMDB: 9.6 puan.
lşıktan daha hızlı geçen bir şey var. Adı da “Hafta sonu”.
Sevmek buysa üstü kalsın diyeceğim ama öğrenciyim param yok.
Hani Mervelere ders çalışmaya gidecektik? (Kahvede batak atıyoruz)
Bende bilirdim takdir, teşekkür almayı. Maksat ağaçlar kesilmesin.
İlla hayattan bir ders çıkarılacaksa ilk matematiği çıkaralım bence.
Her yıl düzenli olarak kullandığım cümle “Geçen yıl çok salakmışım.”
Ders çalışırken müzik dinleyemiyorum, çünkü ders dikkatimi dağıtıyor…
Hayatta kalırsam senin için, okulda kalırsam Öğrenci Mesajları bu hoca yüzünden kalıcam.
Geçen gün yaş problemi çözeyim dedim; çocuk dedesinden 9 yaş büyük çıktı.
İngilizce iki kelime öğrendiğim zaman ben: Are you disco? Are you facebook?
İnsanların %85’i matematikten anlamıyormuş. Neyse ki ben o %45’lik kısımdayım.
Lan o değil de evdeyken öyle şeyler yaptırıyorlar ki insan okulu bile özlüyor bazen.
Sınavlara çalışmaya karar vermek 2 dakika, sınavlara çalışmayı uygulamak hiç dakika.
‘5 dakika facebook’a bakayım, sonra çalışırım derken’ ders çalışmayı unutmuş oluyorum.
Pazar gününden cuma gününe geçebileceğimiz bir tünel kazıyorum köşeyi dönmem an meselesi.
Bir insan okuldan nefret ettiği halde nasıl Üniversite hayali kurar ki. İşte biz Türkler.
Sınavdan 90 aldığı için ağlayan kız ve 20 aldığı için sevinen ben. Bildiğin Rönesans tablosu.
Matematik 2.yazılımdan 90 alsam hoca sözlüme 100 verse https://www.neguzelsozler.com insanlar el ele tutuşsa hayat bayram olsa.
Babama karne notlarımı açıklarken birden bire parlak bir ışık belirdi. Şu an hastaneden yazıyorum.
Öğrencilerin %40’ı derslerin boş geçmesini istiyormuş. Geriye kalan %60 ya soruyu anlamadı galiba.
Dün annemin yanına gittim oturdum. Ne oldu bilgisayarın mı bozuldu dedi. İyi kadın ya halden anlıyo.
1 kadın bir çocuğu 9 ayda doğuruyorsa, 9 kadın 1 çocuğu 1 ayda doğurur. Ters orantının çuvalladığı nokta.
Hoca soru sorunca Aziz Yıldırım’a bağlıyorum: Doğru mu Samet? (Samet cevap versene olum hoca soru soruyor.)
Test mi çözeyim. Yazılılara mı çalışayım. Yoksa ödevlerimi mi yapayım derken kendimi facebook’da buluyorum.
Rüya görürken gelip annenin seni uyandırması ve okula gideceğinin farkında olman… Daha beter ne olabilir ki?
E-okul fotoğrafını göster; seviyorum diyorsa senindir, sevmiyorum diyorsa da haklıdır. Şimdi yalana gerek yok.
Erkeklerin “sadece sarılıp uyuyacağız” cümlesiyle, kadınların “mağazaya girip çıkacağım” sözü ölümüne kapışır.
Lisede takdir, teşekkür alana 20 gün ekstradan tatil hakkı tanısalar bu ülkenin başarı oranları tavan yapardı.
Benden küçük birinin derslerine yardım ederken, soruları şakır şakır çözdüğümde kendimi dahi zannettiğim doğrudur.
Sınav anında öğrencilerin kopya çekme çabası kameraya alınsa, ortaya çıkacak film sanat dalında oskar ödülüne oynar.
Parasını verip dershaneye yazılıyorduk hoca gelmeyince de seviniyorduk. Zengin miydik, geri zekalı mıydık? anlamadım.
Küçükken büyük sınıfların matematik kitaplarına bakıp “bunları nasıl yapıyorlar” diyordum. Anladım ki yapamıyorlarmış.
Sınavda kopya vermemek için Nazi kampında evladına sarılır gibi sınav kâğıdına sarılan mal arkadaşım, seni de unutmadım.
Kızlar iddialı erkeklerden hoşlanır dediler diye bir haftadır elimde iddaa kuponu ile dolaşıyorum. Hiç bir ilerleme yok.
Okul nasıl? Dersler, karne nasıl? Diye sıralayan büyüklerimize; Kalbin nasıl? Şeker, tansiyon ne durumda? Ya kolesterol?
İlkokulda nöbetçi öğrenci diye bir şey vardı. Bunlar işlerini çok ciddiye alırlardı, sanırsın Topkapı Sarayınının muhafızları.
Test çözüyordum ilk soruyu yaptım cevap doğru çıktı, kitabı kapattım. Net oranı %100 sonuçta, her şeyi zirvede bırakmak lazım.
Yurtta kalan 2 arkadaştan biri dışarı çıkınca diğeri ona ‘ bana yurtdışından çikolata getir ehe mehe ‘ diye espri yapıyor mudur?
Sınav esnasında yanınızda ki arkadaş kağıdı ful doldurmuşsa ve siz ona “az yardım et” derseniz o size şunu der; Sallıyorum olum.
Akşam çalışırım – neyse sabah erken kalkıp çalışırım – neyse serviste çalışırım – neyse ilk ders çalışırım – neyse kopya çekerim.
1.sınıfa giden kuzenim “okumayı öğrendim, hala niye okula gidiyorum” dedi. Eğitim sistemine gelen en sert eleştiriyi yaptı çocuk.
Öğretmen ‘Ödevin nerede?’ diye sorunca ödevin orda olmadığını bile bile çantasını karıştırıp, bir mucize bekleyen öğrencileriz biz.
1 işçi bir binayı 37300 saniyede yapıyorsa, 37300 işçi 1 binayı 1 saniyede nah yapar. Nerde kaldı orantı? Matematik bitmiştir benim için.
Şu cuma akşamının güzelliğine bakar mısınız? Tavan bir ayrı bakıyor, duvarlar bir başka samimi, halının desenlerini daha anlatmadım bile.
2. dönem çok ders çalışacaktım, devamsızlık yapmayacaktım 1. sınavlardan yüksek not alıp 2. sınavlarda rahat olacaktım. Ne hayallerdi be.
Vize haftası demek; az samimi olduğunuz sınıf arkadaşınızdan bile ‘kardeşim merhaba’ lafını duymak demektir. Notlarımı isteyecek çakkaall :)
Okula gitmek istemiyorum ama evde de sıkılıyorum. İnsanlardan darlanıyorum ama yalnız da bunalıyorum. Hobim falan da yok. Ya ben olmamışım lan.
Neden mi ders çalışmıyorum? Çünkü bana bir şeyleri zorla öğretmeye çalışan bu dayatmacı sisteme karşı. Şaka şaka hacı ben sıkılıyorum ya ondan.
Öğrenci evinde kızlar 3 kişi eve çıkar, 4. senenin sonunda ise tek kişi kalır. Erkekler 2 kişi eve çıkar 4. sene sonunda ev mülteci kampına döner.
Dünya’nın en güzel cümlesi ‘seni seviyorum.’ falan değildir. Annenin sabah, ‘bugün yorgunsan yat uyu, okula gitme.’ cümlesidir. Ama yok öyle bir dünya.
Ben o karneyi almak istemiyorum, okula hediyem olsun. Hatta bana karne basmasınlar ağaçlar kesilmesin benim için, tohumlar fidana fidanlar ağaca anlayabiliyor musunuz?
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.
Sınavdan önce bütün arkadaşlarım etrafıma toplanır acaba neden?? Hep merak etmişimdir, sınavdan sonrada kendi aralarında gözlerini kısarak bana bakarlar hiç anlamadım valla.
Hiç bana göre sözler değil. Beni değil de biraz daha sınıftaki arkadaşlarımı anlatıyor (En arkadaki işi düştüğünde kanka olan arkadaşlarımı)
Ya çeyreğinin çeyreği güzel ama gerisi eh işte, neden biraz daha komik şeyler yazmadınız, mesela öğrenciye sormuşlar, sınavdan iyi not alıpta geleceğinin güzel olması mı yoksa okulun bitmesi ve her gece kötü rüya görmek mi diye. Oda okulun bitmesini istemiş.
Anneme sınavdan 5 alırsam ne yaparsın diye sordum sevinçten deli olurum dedi bende okulu falan bıraktım annemden daha mı önemli.
Nazi kampında kaybolan anne ve çocukların birbirine sarıldığı gibi sınav kağıdına sarılan Efe seni unutmayacağım!
Ya aynısını bir yerde gördüm ama yinede iyiydi. Bu sitenin aklına neden bu tarz şeyler gelmemişki.