@SCaR sana mi soracam ne yayıp ne yapmayacağımı ister yorum okurum ister söz bu seni ilgilendirmez sen git boş ve gereksiz ilişkilerle ilgilen ya. 😅😅😅😅
@pembe şeker Ne oldu ya zoruna mı gitti ergen dediğim için 😅😅😅😅 Sen baya dolmuşsun ya kıyamam sana ağlama sakın dayanamam. Ben gereksiz boş konuşmalara saygı duyamam 😅😅😅
Güven o kadar mühim bir meseledir ki, bir kez kaybedildiği vakit, yerine gelmesi hem çok zor hem de eskiden olduğu gibi olmamaktadır. Bir insanın güveninizi kazanması oldukça uzun zaman alırken, bu güveni yerinden oynatmak ise çok kısa sürer.
Sitenin değerli insanları bu uzun sözler sizler için birazda söz okuyalım. (Eskisi gibi) Sıkıldık artık 1 aydır aynı muhabbetleri okumaktan. Sizleri seviyorum 😍😍😊😊
Biz yalnız insanlarız.Başkalarının sahte dostluklarına, cıkar arkadaşlıklarına ihtiyacımız yok. Varsın bir ben bileyim derdimi. Varsın icimdeki birikip canımı yaksın,dolup taşayım . Bir başkası yalandan “üzüldüm” deyip canımı sıkmasın yeter.
Sevdiğiniz insanların değerleri, yanınızda oldukları zamanlarda değil, yanınızda olmadıkları zamanlarda da size iyi geldikleri anda anlaşılır. Bu yüzden ki insanın dostu her zaman karşısında olan değil, bütün anlarında yüreğinde hissettiğidir.
Dogru zamanda gelen yanlış insana tanıdıgın şansı, yanlış zamanda gelen dogru insana tanımadıgın sürece, üzülen hep sen olursun.
Hayat üç bölümdür: dünyayı değiştireceğini sandığın, değişmeyeceğini anladığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun.
Kolay kazanılan zaferler ucuzdur. Kazanmaya değer olanlar ise zorlu bir savaşın sonunda gelir.
Ben birini safca sevmelerin, birinin yorgunluklarına care olmak istemelerin, şefkatli bakışların degerinin bilinmedigi gercegiyle ilk kez yüzleşmiyorum. Bildiklerimden kacmak istemiştim, izin verilmedi. Bildiklerimi aklıma kazımaktan yoruldum, insanlardan yoruldum.
Bazı insanlar hayatı yaşarken aslında yaşamaktan ziyade hayatı kaçırmakla meşguldürler. İşte bu insanlar hayattan zevk almadıkları gibi, hayatlarını kendileri şekillendiren insanlar karşı da sert tavılar ile yaklaşmaktadırlar. Bunun en büyük sebebi ise insan olma bilincinin kaybedilmesidir. Sen sen ol, hayatını yaşarken, hayatının ellerinden alınmasına izin verme, insanlığını yitirme.
Yastık degil, kafa rahat olacak. Döşek degil, vicdan rahat olacak. Ve insan; Yorgana degil huzura sarılıp uyuyacak.
Hayalleri yıkılırken… “Sonbahara” benzer.
İnsanın en kötü huyu, yanıldığını kabullenmemesidir. Bu bazen yaralar, bazen ağlatır, bazen de pişirir. Kontrol etmen lazım kendini bakalım yanılmışsınız, bakalım ne kadar yanmış ne kadar ağlamışsın. Dönüp kendi içine bakmalısın ki insan olmaktan geri kalmayasın
İnsanı üzebilirsiniz, kalbini kırabilirsiniz hatta onu yalnızlığa terk edebilirsiniz. Ama bir insanı terk edemezsiniz. Bunu yaparsanız umudunu elinden alırsınız.
İnsanların hepsine yakın olmaya çalışmayın. Siz her insana sevgi beslerseniz, bir süre sonra, o insanların kölesi olursunuz. Sevdiğiniz ve sevmediğiniz insanlar olsun bu hayatta, nasıl ki sevmediğiniz yemekler olduğu gibi.
Elindekilerin kıymetini bilmek gerek. Onları kaybetmeden, ne olursa olsun anlamak davranışları onu göre düzenlemek gerek. Elinizdeki kullandığınız bir nesne de olabilir, ailenizden bir kişi de sevdiğiniz bir insanda olabilir.
Hayat bize büyük boşluklar sunar. Belirli virajlarda yönlendirir. İnsanların yapması gereken, dönem noktalarına gelene kadar, bize sunulan boşlukları düzgün bir şekilde doldurmaktır. Bizler ne kadar kendi adımıza doğru adımlar atabilirsek, önümüze çıkacak keskin virajları da çok kolay atlatabiliriz.
Güzel anılar biriktirmek, sadece geçmişte çekilmiş olan birkaç fotoğraf değildir. Anılar, bize dostluklar kazandırır. Hayatın zorluklarını atlatmamıza yardımcı olur. Hatıralarımızı güzel yapan hayatımızda ki insanlardır. Yaşadığımız tecrübelerdir.
Onlarca insan vardır çevrende, seninle konuşan, acı ve neşelerini paylaşan, sana kötülük yapan. Ama sen bunları önemsemezsin, önemsediğin kişinin sana olan sözleri seni bitirir. Ondan duyduğun her kelime, beynine saplanır kalır. Kaç yıl geçse de unutmazsın unutamazsın.
Beni aşkı hiçbir zaman aramadım ki, sen karşıma çıkınca ben sana âşık oldum. Senin düşüncelerine, duygularına, bana olan tavırlarına âşık oldum. İlk görüşte, birbirimizi anlamamıza âşık oldum.
Sonsuzluk evrende var olan bir olgu değildir. Hiç kimse, hiçbir şey sonsuza kadar yaşamını döndüremez. Sadece hayali duygular kendisini idame ettirebilir. Âşık olmakta böyledir. Bir insan, başka birine sonsuza kadar aşık kalabilir. Ölse bile aşık kalmaya devam edebilir. Bunu engelleyecek hiçbir güç yoktur. İşte ben sana sonsuzluk içinde âşık oldum.
Kalbimden gelen sesleri hep kıstım, ona hiç şans tanımadım. Ama sen karşıma çıktın. Buna engel olmadım. İçim dışım birbirine girdi. Ne yapsam da kalbime söz geçiremedim sevdiğim. Seni seven kalbimi de seni de çok seviyorum bu hayatta.
Keşke sen ben olsan; seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlaşan. Keşke ben şen olsam; bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam... -Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum.
-Bu hayatta değişmeyen tek bir gerçek var. Bir gün herkes kaybettiği herşeyin değerini mutlaka anlayacak.. Hani bazıları oluyor ya hayatımızda hani şu üstüne çok düştüklerimiz. Çocuk gibi koruduklarımız incitmeden bile sakındıklarımız... Bütün bunlardan bunalıp bizi yüzüstü bırakıp gidenler var ya, bir gün mutlaka pişman olacaklar, o da yetmezmiş gibi hatalarını anlayacaklar, anlayacaklar ama çok geç kalacaklar...
Herkes seni sen zanneder. Senin sen olmadığını bile bilmeden, Sen bile.. Seni ben geçerken, Derim ki, Saati sorduklarında; Onu ”O” geçiyordur. Kimse anlam veremez. Tamir ettirmedin gitti derler şu saati. Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde, Sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana küskündür. Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür. Bil ki akrep yelkovanı geçerse, Atan bu yüreğim durur. Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden… Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları… Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. “O benim.” diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin… Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Kimse kimseyi çekmek zorunda değil. Bana mesaj atacaksanız da hakaret etmeyin ben sizleri tanımıyorum sizde beni!!! Hakaret eden olursa gerekirse hesabını da kapatabiliriz. Bunu elif seda yağmur çok iyi biliyor.
Gamzecim ben burda kimseye karışmam banane ve sen çok yanlış anlamışsın ben diyorum ki bana özelden mesaj atmayın hakaret etmeyin diyorum söz paylaşın ama mesaj atmayın diyorum. Umarım anlatabilmişimdir gamze umarım anladın!!!!
Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, ne kazanabileni ne de kaybedeniyim Sorun değil Elbet Alışırım Biraz alıştım. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Alıştım! Varlığını istemediğim tüm eksik yanları Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim iki arada bir derede duyguya alışıyorum Bir yanım bırak diyor bir yanıma Kesin değil! Henüz tanıştık Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha Samimi değil Bir hayli kırıldım Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım Aslında ne sana, ne olanlara Kendime kırgınım!.. Maziye hiç değil, âna kırgınım Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna Bir hayli kırgınım Beni ben kırdım oysa İyi değilim. Galiba yoruldum Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!.. Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum. Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!.. Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı Sana bakan yanımsa toprakla aynı Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin! Gözlerim yorgun Dudaklarım, dudaklarım hissiz Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz Söyleyemediklerini söylesende şimdi Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır! İsteyerek değil Çok çalıştım Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Daha öncede gitmiştim Çok çalıştım Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için Çok çalıştım Daha öncede gitmiştim Kendi isteğimle Anladım ki daha önce sevmemiştim! Çok çalıştım inan Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya Ve alışmaya kendime Bu göz gözü görmez dumanlı halime Çok alışmaya çalıştım hem de Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala🍂🍂🍁 Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor An be an çöküyor, insanın içindeki güç Işığı sönüyor Beyaza dönüyor rengi git gide Hissizleşiyor Ne yormak istedim Seni, Nede yormak kendimi Çok çalıştım Gitmeye de kalmaya da İkisi de aynı acı, ikiside rezil Daha öncede gitmiştim Ama böyle kalarak değil🍂🍁🌼
Bu ne ya bu siteyi niye böyle rezil ettiniz. Haddinizi bilin. Bu ne ya niye bu kadar saçmalıyorsunuz. Yeter artık lütfen bu sitede sadece söz paylaşın. Mesaj atmayın ha atacaksanız da hakaret etmeyin kimseyi çekmek zorunda değilim anlıyor musunuz kaç yıldır burdayım ilk defa bu kadar iğrenç şeyler okuyorum.. EDEP YAHU EDEP. LÜTFEN!!!🤨😡😡
Bir kitabımı benim için aşırı değerli birine vermiştim, Ertesi gün bana şöyle dedi:
"Altını çizmek için sabırsızlandığım cümleleri, altı çizilmiş şekilde bulmak; bu dünyaya karşılaşmak için değil, kavuşmak için geldiğimizin resmi kanıtıdır." Kürk Mantolu Madonna
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun Güneş hala tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “Napalım, kısmet değilmiş…” -Kürk Mantolu Madonna
Eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum Benim derdim yeter bana banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.." #ÖzdemirAsaf
Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir yazmayacağım bir süre, Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye. Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Falcı kadınlara inanmayacağım artık. Trafik polislerine adres sormayacağım, Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye….
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala önümden akarken, gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken.. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
"Yokluğunun gürültüsünden sağır olacağım."
Selahattin Demirtaş
Leylan
Selahattin Demirtaş
Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara.
Oğuz Atay🍁🍂
Şu dar-ı dünya meydan-ı imtihandır.
Teşekkür ederim beğenmene sevindim @meçhul
@SCaR sana mi soracam ne yayıp ne yapmayacağımı ister yorum okurum ister söz bu seni ilgilendirmez sen git boş ve gereksiz ilişkilerle ilgilen ya. 😅😅😅😅
@pembe şeker
Ne oldu ya zoruna mı gitti ergen dediğim için 😅😅😅😅 Sen baya dolmuşsun ya kıyamam sana ağlama sakın dayanamam. Ben gereksiz boş konuşmalara saygı duyamam 😅😅😅
@melek ergence konuşanlara diyorum çocuk!!!
Güven o kadar mühim bir meseledir ki, bir kez kaybedildiği vakit, yerine gelmesi hem çok zor hem de eskiden olduğu gibi olmamaktadır. Bir insanın güveninizi kazanması oldukça uzun zaman alırken, bu güveni yerinden oynatmak ise çok kısa sürer.
Ergence şeyler yazıp durmayın biraz olgunlaşın.
Ne kadar saçma sapan boş konuşmalar yapıyorsunuz, söz paylaşın ya bu ne ya yorumları okudum da biraz edep ya bir sürü çocuk toplanmış buraya.
Hayırlı ramazanlar olsun 🤲🏻😊
Belki bizim kusur bildiklerimiz bizim güzel olmamızı sağlıyorsa.
- Neden sadece bir hayal ürünüsün Olric?
+ Siz gerçeksiniz de ne oluyor efendim?
@Esengül sağol canım♡♡♡♡
@eda teşekkür ederim canm
@eda canım inan ben bilmiyorum yağmur nerde ve onu çok merak ediyorum ya
@tolga can
🤣🤣🙈🙈🙈
Sitenin değerli insanları bu uzun sözler sizler için birazda söz okuyalım. (Eskisi gibi)
Sıkıldık artık 1 aydır aynı muhabbetleri okumaktan. Sizleri seviyorum 😍😍😊😊
Biz yalnız insanlarız.Başkalarının sahte dostluklarına, cıkar arkadaşlıklarına ihtiyacımız yok. Varsın bir ben bileyim derdimi. Varsın icimdeki birikip canımı yaksın,dolup taşayım . Bir başkası yalandan “üzüldüm” deyip canımı sıkmasın yeter.
Sevdiğiniz insanların değerleri, yanınızda oldukları zamanlarda değil, yanınızda olmadıkları zamanlarda da size iyi geldikleri anda anlaşılır. Bu yüzden ki insanın dostu her zaman karşısında olan değil, bütün anlarında yüreğinde hissettiğidir.
Dogru zamanda gelen yanlış insana tanıdıgın şansı, yanlış zamanda gelen dogru insana tanımadıgın sürece, üzülen hep sen olursun.
Hayat üç bölümdür: dünyayı değiştireceğini sandığın, değişmeyeceğini anladığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun.
Kolay kazanılan zaferler ucuzdur. Kazanmaya değer olanlar ise zorlu bir savaşın sonunda gelir.
Ben birini safca sevmelerin, birinin yorgunluklarına care olmak istemelerin, şefkatli bakışların degerinin bilinmedigi gercegiyle ilk kez yüzleşmiyorum. Bildiklerimden kacmak istemiştim, izin verilmedi. Bildiklerimi aklıma kazımaktan yoruldum, insanlardan yoruldum.
Bazı insanlar hayatı yaşarken aslında yaşamaktan ziyade hayatı kaçırmakla meşguldürler. İşte bu insanlar hayattan zevk almadıkları gibi, hayatlarını kendileri şekillendiren insanlar karşı da sert tavılar ile yaklaşmaktadırlar. Bunun en büyük sebebi ise insan olma bilincinin kaybedilmesidir. Sen sen ol, hayatını yaşarken, hayatının ellerinden alınmasına izin verme, insanlığını yitirme.
Huzurlu insan, değiştiremeyeceği şeylerin farkına varmış olandır.
Yastık degil, kafa rahat olacak. Döşek degil, vicdan rahat olacak. Ve insan; Yorgana degil huzura sarılıp uyuyacak.
Hayalleri yıkılırken… “Sonbahara” benzer.
İnsanın en kötü huyu, yanıldığını kabullenmemesidir. Bu bazen yaralar, bazen ağlatır, bazen de pişirir. Kontrol etmen lazım kendini bakalım yanılmışsınız, bakalım ne kadar yanmış ne kadar ağlamışsın. Dönüp kendi içine bakmalısın ki insan olmaktan geri kalmayasın
İnsanı üzebilirsiniz, kalbini kırabilirsiniz hatta onu yalnızlığa terk edebilirsiniz. Ama bir insanı terk edemezsiniz. Bunu yaparsanız umudunu elinden alırsınız.
İnsanların hepsine yakın olmaya çalışmayın. Siz her insana sevgi beslerseniz, bir süre sonra, o insanların kölesi olursunuz. Sevdiğiniz ve sevmediğiniz insanlar olsun bu hayatta, nasıl ki sevmediğiniz yemekler olduğu gibi.
Elindekilerin kıymetini bilmek gerek. Onları kaybetmeden, ne olursa olsun anlamak davranışları onu göre düzenlemek gerek. Elinizdeki kullandığınız bir nesne de olabilir, ailenizden bir kişi de sevdiğiniz bir insanda olabilir.
Hayat bize büyük boşluklar sunar. Belirli virajlarda yönlendirir. İnsanların yapması gereken, dönem noktalarına gelene kadar, bize sunulan boşlukları düzgün bir şekilde doldurmaktır. Bizler ne kadar kendi adımıza doğru adımlar atabilirsek, önümüze çıkacak keskin virajları da çok kolay atlatabiliriz.
Güzel anılar biriktirmek, sadece geçmişte çekilmiş olan birkaç fotoğraf değildir. Anılar, bize dostluklar kazandırır. Hayatın zorluklarını atlatmamıza yardımcı olur. Hatıralarımızı güzel yapan hayatımızda ki insanlardır. Yaşadığımız tecrübelerdir.
Onlarca insan vardır çevrende, seninle konuşan, acı ve neşelerini paylaşan, sana kötülük yapan. Ama sen bunları önemsemezsin, önemsediğin kişinin sana olan sözleri seni bitirir. Ondan duyduğun her kelime, beynine saplanır kalır. Kaç yıl geçse de unutmazsın unutamazsın.
Beni aşkı hiçbir zaman aramadım ki, sen karşıma çıkınca ben sana âşık oldum. Senin düşüncelerine, duygularına, bana olan tavırlarına âşık oldum. İlk görüşte, birbirimizi anlamamıza âşık oldum.
Sonsuzluk evrende var olan bir olgu değildir. Hiç kimse, hiçbir şey sonsuza kadar yaşamını döndüremez. Sadece hayali duygular kendisini idame ettirebilir. Âşık olmakta böyledir. Bir insan, başka birine sonsuza kadar aşık kalabilir. Ölse bile aşık kalmaya devam edebilir. Bunu engelleyecek hiçbir güç yoktur. İşte ben sana sonsuzluk içinde âşık oldum.
Kalbimden gelen sesleri hep kıstım, ona hiç şans tanımadım. Ama sen karşıma çıktın. Buna engel olmadım. İçim dışım birbirine girdi. Ne yapsam da kalbime söz geçiremedim sevdiğim. Seni seven kalbimi de seni de çok seviyorum bu hayatta.
Cenk yaa 🤣🤣👌 güzeldi.
👏Kesinlikle öyle . Özgür düşüncen için çok teşekkür ediyorum.
Aleykum selam meçhul. Yorumun için asıl ben teşekkür ederim. Hayırlı günler 😊😊😊😊
Biri var kalbimde, yerini ben bile bilmiyorum,bir kuytu köşede saklanıyor çıkmıyor. Ne zaman işi düşerse o zaman karşıma çıkıyor..
Eskiler güzeldi ...😔
Bilmediğim bir şarkının delice dilime takılması gibiydi ona olan hislerim.
Bilmiyorum.
Sorsalar, söyleyemem ne olduğunu.
Ama sürekli zihnimde..
Keşke sen ben olsan; seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlaşan. Keşke ben şen olsam; bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam... -Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum.
Aslında insanı en çok acıtan şey, hayal kırıklıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.” Dostoyevski -Suç ve Ceza 🍂inci🍁
Sağolasın 😊😊😊
-Bu hayatta değişmeyen tek bir gerçek var.
Bir gün herkes kaybettiği herşeyin değerini mutlaka anlayacak..
Hani bazıları oluyor ya hayatımızda hani şu üstüne çok düştüklerimiz. Çocuk gibi koruduklarımız incitmeden bile sakındıklarımız... Bütün bunlardan bunalıp bizi yüzüstü bırakıp gidenler var ya, bir gün mutlaka pişman olacaklar, o da yetmezmiş gibi hatalarını anlayacaklar, anlayacaklar ama çok geç kalacaklar...
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur
Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile..
Seni ben geçerken,
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Turgut Uyar
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Evet canım güzeldir. Sağol canım 🤗🤗🤗🤗🤗🌼🌼🌼
👏👏 En sevdiğim şiirlerden biri çokta güzel.
Kimse kimseyi çekmek zorunda değil. Bana mesaj atacaksanız da hakaret etmeyin ben sizleri tanımıyorum sizde beni!!! Hakaret eden olursa gerekirse hesabını da kapatabiliriz. Bunu elif seda yağmur çok iyi biliyor.
Gamzecim ben burda kimseye karışmam banane ve sen çok yanlış anlamışsın ben diyorum ki bana özelden mesaj atmayın hakaret etmeyin diyorum söz paylaşın ama mesaj atmayın diyorum. Umarım anlatabilmişimdir gamze umarım anladın!!!!
Kursak diye bir yer var.
Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim,
Hepsi orada... 😔😔😏
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Değiştim
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
ne kazanabileni ne de kaybedeniyim
Sorun değil
Elbet Alışırım
Biraz alıştım.
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Alıştım!
Varlığını istemediğim tüm eksik yanları
Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim
iki arada bir derede duyguya alışıyorum
Bir yanım bırak diyor bir yanıma
Kesin değil! Henüz tanıştık
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda
Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda
Bir yanım memnun oldum diyor,
bir yanım tanıyamadım daha
Samimi değil
Bir hayli kırıldım
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime
Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım
Aslında ne sana, ne olanlara
Kendime kırgınım!..
Maziye hiç değil, âna kırgınım
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına
Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara
Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna
Bir hayli kırgınım
Beni ben kırdım oysa
İyi değilim.
Galiba yoruldum
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!..
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!..
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!
Gözlerim yorgun
Dudaklarım, dudaklarım hissiz
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz
Söyleyemediklerini söylesende şimdi
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil
Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Daha öncede gitmiştim
Çok çalıştım
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
Çok çalıştım
Daha öncede gitmiştim
Kendi isteğimle
Anladım ki daha önce sevmemiştim!
Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime
Bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de
Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da
Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala🍂🍂🍁
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da
Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor
An be an çöküyor, insanın içindeki güç
Işığı sönüyor
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor
Ne yormak istedim Seni,
Nede yormak kendimi
Çok çalıştım
Gitmeye de kalmaya da
İkisi de aynı acı, ikiside rezil
Daha öncede gitmiştim
Ama böyle kalarak değil🍂🍁🌼
Bu ne ya bu siteyi niye böyle rezil ettiniz. Haddinizi bilin. Bu ne ya niye bu kadar saçmalıyorsunuz. Yeter artık lütfen bu sitede sadece söz paylaşın. Mesaj atmayın ha atacaksanız da hakaret etmeyin kimseyi çekmek zorunda değilim anlıyor musunuz kaç yıldır burdayım ilk defa bu kadar iğrenç şeyler okuyorum.. EDEP YAHU EDEP. LÜTFEN!!!🤨😡😡
Bir kitabımı benim için
aşırı değerli birine vermiştim,
Ertesi gün bana şöyle dedi:
"Altını çizmek için
sabırsızlandığım cümleleri,
altı çizilmiş şekilde
bulmak; bu dünyaya
karşılaşmak için değil,
kavuşmak için geldiğimizin
resmi kanıtıdır." Kürk Mantolu Madonna
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun Güneş hala tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “Napalım, kısmet değilmiş…” -Kürk Mantolu Madonna
Ya ne kusuru ama seennnn nerdesin ya özledim 😔😔😔
21 🙈
Neşet Ertaş elini kalbine götürdü; “Burası varya“ dedi. “Taşa toprağa gerek kalmadan insanın gömüldüğü tek yer.”
🦅🦅⚽️⚽️⚽️
Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum..
Biraz kırgın..
Biraz da kirletti sensizlik beni!
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“İyiyimler” yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana banane!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.." #ÖzdemirAsaf
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir yazmayacağım bir süre,
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye.
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık.
Trafik polislerine adres sormayacağım,
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye….
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.