Şu garip halimden bilen, işveli nazlı Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen.
Sen beni tabutun içine ayaklarınla itekliye itekliye koydun. Üstüme benzin döküp vahşi bir gülümsemeyle diri diri yaktın, sevilmediğimi iliklerime kadar hissettim, o ateşin içinde buz kestim.
Ona aşık mıyım? Evet. Ona bunu hiç söyledim mi? Hayır. Söylemeyi düşünüyor muyum? Hiçbir zaman. O bunu biliyor mu? Kesinlikle evet. Peki neden bir araya gelemiyoruz? Başkasıyla evli!
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular, bıraksam korkudan gözleri sislenir, ne kadınlar sevdim zaten yoktular, böyle bir sevmek görülmemiştir.
Puslu sabahlarda, kırağı tutan çiçek yapraklarında, bir idam mangası karşısında nefes bile almadan sevdim seni. Öyle sevdim ki ölecek kadar çok sevdim.
Krizantem çiçekler besliyorum zulamda, senli düşünceler girdap oluşturuyor beynimde ve ben sana haddinden fazla vurgunum ey güzel. Bak bana gülümseyen bakışlarınla..
Oysa bir kaç gün olmuştu,
Kalbime bıçağının gölgesi değeli;
***
Sızım yarâ olurken sessizce,
Saklar utangaç gururum bile ?
***
Oysa ben ona kıyamazdım...!
***
Odana bıraktım güllerin dikeniyle,
Öpüyorum beni kestiğin yerden.
Meyhaneler sen, içtikçe biten ben.
Senden vazgeçersem haram olsun.
Koydum sevinçlerimi önüme,
Baktım hepsi sensin.
İçine de siner, tenine de
Bi geçirirsem seni ellerime.
Şu garip halimden bilen, işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen.
Ben sana hep yenik düşeceğim.
Canım yandı camı açtım, dumanından haberin olmadı.
Sana kolu kanadı kırık şiirlerle geleyim. Ama senin de saracak cesaretin olsun.
İncittim mi ben seni? Bazen olur öyle. Bak ben köklerimden koptum, gıkım çıkmadı sana.
Olur da, döneceksen eğer,
Her zaman acımın üstünde yerin var.
Gözlerime baktığında,
Kimi gördün karşında?
Ona baktığın o gözlerle,
Beni mi kandırdın yoksa?
Sen beni tabutun içine ayaklarınla itekliye itekliye koydun. Üstüme benzin döküp vahşi bir gülümsemeyle diri diri yaktın, sevilmediğimi iliklerime kadar hissettim, o ateşin içinde buz kestim.
Boynu bükük yazılar, kırıkları batan gülümsemeler edindim kendime.
Şuan seni unuturum gücüm olsa,
Bi kaç damlasın yastığımda.
Hatrını geçtim, ayılmak için içtim acı kahveyi.
O alçaklar gibi alçak olamadığım için affet beni.
Söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil 😓😞
Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?
O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.
Neyin var? Sorusuna; Sen yoksun! diyesim var. Bildiğin gibi değil.
Sana yerine getiremeyeceğim sözler veremem, fakat istersen hiç kullanılmamış tertemiz bir kalp verebilirim.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Ona aşık mıyım?
Evet.
Ona bunu hiç söyledim mi?
Hayır.
Söylemeyi düşünüyor muyum?
Hiçbir zaman.
O bunu biliyor mu?
Kesinlikle evet.
Peki neden bir araya gelemiyoruz?
Başkasıyla evli!
Gözlerin diyorum kalbimi yerinden çıkaran, beni sana tutsak eden… Bir ömür boyu bana böyle bakmayı kabul eder mi sevgilim?
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular, bıraksam korkudan gözleri sislenir, ne kadınlar sevdim zaten yoktular, böyle bir sevmek görülmemiştir.
Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgârlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi?
Hep seni özledim dönersin diye
Yeniden yüzüme gülersin diye
Boş yere yanmışım seversin diye
Sevmesen de olur
Meğerse sulara yazmışım seni
Meğerse rüzgâra yazmışım seni
Yanılıp aldanıp sevmişim seni
Sevmesen de olur
Boş yere bekledim dönersin diye
Bir kere yüzüme gülersin diye
Boş yere yanmışım seversin diye
Sevmesen de olur.
Ben bir tek kadın sevdim o da sensin
Biz hep yaralı kuşları sevdik.
Sevdikçe iyileştiler, iyileştikçe uçup gittiler...
Burası gönül demliği yar. Dile dua, çaya dem, yüreğe kıdem. Aşk’a vefalı olan gelsin.
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: Hadi beni aşka inandır.
Al hayalinin koynuna beni bu gecenin uykusuz saatlerinde. Ne denli bir öfke sarar benliğimi, sen bana uzak düştüğün saatlerde.
Yum gözünü aç elini yüreğim senindir. İster cam kenarına koy güneş alsın. İster can kenarına koy, hep sende kalsın
Puslu sabahlarda, kırağı tutan çiçek yapraklarında, bir idam mangası karşısında nefes bile almadan sevdim seni. Öyle sevdim ki ölecek kadar çok sevdim.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem…
Tanımak istiyorum; beni benden alan gözleri, başımı döndüren kokunu, içimi ısıtan sesini tanımak istiyorum. Bana bu fırsatı verir misin?
Eski yar eski yara
Kalbimde eski yara
Yüzlerce güzel var da
Hasretim ben eski yara
Gönlüme ceza verdim eski bir meseleden
Günü gelir sende benden çekip gidersen
Gidipte bir daha gelmeyeceksen
Al ömrümü koy ömrünün üstüne
Senden gelsin ölüm başım üstüne
Yüreğimi koy avcunun içine
Senden gelsin ölüm başım üstüne
Sezen’in de dediği gibi: “Bu gönül çoktan razı senden.”
Aşk, ışık girmeyen su değmeyen topraklarda çiçeklerin can bularak yeşermesi gibidir. Yeter ki aşk araziniz sevilmeye elverişli olsun.
Yüzümün gülme sebebi olur musun?
Krizantem çiçekler besliyorum zulamda, senli düşünceler girdap oluşturuyor beynimde ve ben sana haddinden fazla vurgunum ey güzel. Bak bana gülümseyen bakışlarınla..
Sevilen kadın bütün kadınların en güzeli değil midir?
Sevilen kadın bütün kadınların en güzeli değil midir?
Birini çok sevmenin bedeli,bir daha kimseyi sevememektir.
Kimi sevdiysek, ya bir sevdiği vardı, ya da unutamadığı biri.
Bir kadeh vardı ya gelirsin diye beklettiğim onu da içtim gelme...