Canan Karatay Sözleri

Canan Karatay Sağlık Sözleri
2 yorum

Sayfamızda Canan Karatay Sözleri, Canan Karatay Sağlıklı Yaşam Sözleri, Canan Karatay Diyet Sözleri, Canan Karatay Sağlık Önerileri yer almaktadır..

Yağ ye, hasta olma!

Şeker en tatlı zehirdir.

Bal, reçel ve pekmez yok!

Türk halkının en büyük problemi hareketsizlik!

Her gün 2-3 gr katkısız Omega-3 tüketilmelidir.

Vücutta Demir eksikliği varsa yine kilo verilemez!

Fındık fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır.

Bir tabak kıymalı taze veya kuru sebze yemeği yenebilir.

Hiçbir şekilde diyet ve gazlı içecekler kullanılmayacak.

Hamilelikten en az 6 ay önce yaşam biçiminizi değiştirin.

Yemekler ile ekmek, pirinç pilavı ve makarna yenilmeyecek!

Her gün 2-2,5 litre taze limonlu doğal kaynak suyu içilmeli.

Tüketilen yiyeceğin doğal ve bütün olmasına dikkat edilmelidir.

Türk halkı maalesef çok fazla ekmek, tatlı ve unlu gıdalar tüketiyor.

Tatlılara, çaylara ve kahveye hiçbir şekilde tatlandırıcı eklenmeyecek.

Üzerinde diyet yazan kurabiye, bisküvi, çikolata, şeker vb yenilmeyecek.

Sağlığımızı korumak ve hastalanmamak, en kolay ve maliyetsiz yaşam biçimid

Sıcak, soğuk, yağmur, çamur demeden 365 gün, günde en az 20 dakika yürüyün.

Sıcak, soğuk, yağmur, çamur demeden 365 gün, günde en az 20 dakika yürüyün.

Aslında başta sinir ve stres olmak üzere birçok sıkıntının sebebi, Demir eksikliğidir!

Mısırözü ve ayçiçeği yağları yemek pişirme ve kızartmalarda kesinlikle kullanılmayacak!

Omega-3 takviyesinin depresyon tedavisinde etkili olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir.

Sızma zeytinyağlı her türlü sebze yemeği yenebilir. Bakla, kabak kalye, kuru ve yaş fasulye gibi.

Türk halkı kendi mutfağı ile değil, yabancı mutfaklarla yani tercüme diyetlerle zayıflamaya çalışıyor!

Yemeklerde ve salatalarda zeytinyağı olarak ısıl işlem görmemiş soğuk sıkım zeytinyağı kullanılabilir.

Sağlıklı doğal yağlar kilo aldırmaz, karaciğeri yağlandırmaz, kolesterolü yükseltmez, damarları tıkamaz.

Yoğurt ve salatalara her türlü taze maydanoz, taze veya kuru nane, kekik, fesleğen vb otlar eklenebilir.

Eskiden Anadolu’da köylerde yapılan gerçek ekmek ile şu an fırınlarda satılan ekmeklerin sadece adı ortak!.

Virüsleri neden olduğu nezle ve grip enfeksiyonlarında antibiyotiklerin etkisi sıfırdır, kullanılmamalıdır.

Suni (yapay) tatlandırıcıların kilo aldırarak, şeker hastalığına Canan Karatay Sözleri neden olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir.

Dünya sağlık örgütü, “Türkiye ekmek sorununu hallederse, sağlık sorununun %30’unu da halledebilir” demektedir.

Hastalıkları önlemek kendi elimizdedir, doktor da olsa kimsenin elinde iyileştirici bir ‘sihirli değnek’ yoktur!

Egzersizin ilk 15-20 dakikasında enerji olarak, bacak adalelerinde glikojen olarak depolanmış olan ‘şeker’ yakıt olarak kullanır.

Keten tohumu azar azar yiyeceklere eklenebilir. Susam da keten tohumu kadar faydalıdır. Arzu edildiğinde onun yerine kullanılabilir.

Yemeklerimizde tuz miktarı azaltılmalıdır. Rafine tuz yerine kristal kaya tuzu (cam veya ahşap değirmende öğütülerek) kullanılmadır.

Eğer kilo vermek ve aşırı yağlarımızdan kurtulmak istiyorsak ; akşam yemeğimizi en geç 19.00 ya da 20.00’de bitirmiş olmamız gerekir.

Margarin haline dönüştürülmüş olan sıvı yağlarda da fazla miktarda trans yağ meydana gelmektedir. Bu sebeple margarin kullanılmayacak!

“Ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum” diyenlerin gizli alerjileri ve bilinmeyen değişik sağlık sorunları, hormonal dengesizlik olabilir.

Diğer bir deyişle sık sık acıkıyorsak ya da sık sık bir şeyler atıştırmadan duramıyorsak , vücudumuzda insülin ve leptin direnci gelişmiş demektir.

‘Protein’ kelimesi eski Yunancada kullanılan ‘proteios’ kelimesinden gelmektedir. Proteios’un kelime https://www.neguzelsozler.com anlamı ise ‘ilk ve tek, en önemli olan’ demektir.

Bugünün çocukları modern yaşam ve teknolojik kolaylıklardan yana avantajlı görünse de ‘doğal yaşam’ yönünden kayıp bir nesil olarak değerlendirilebilir.

Kalori hesabını bırakmalıyız! Kalorinin geldiği yiyeceklerin kaynağı, kaynağın cinsi, kaynağın doğallığının bozulmamış olması her açıdan daha önemlidir.

Her birey kendine özgü ve özeldir, parmak izlerimizin birbirinden farklı olduğu, birbirine benzemediği gibi vücudumuz ve yaşamımız da herkesten farklıdır.

Keten tohumu ve balık yağı (Omega-3), kan yağlarını düzenler, kanı sulandırır, kilo vermeyi kolaylaştırır, kilo almayı önler, hipertansiyon ve depresyon gelişmesini engeller.

İşlenmiş olan yiyeceklerde gizli olarak -damak tadını etkilemek amacı ile-, tehlikeli ve kanser yapan, damar sertliğini başlatan zararlı trans yağlar ve bozuk şekerler bulunur.

Yürütülen birçok bilimsel çalışmada, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının, kanda trigliseridleri yükselten glisemik indeksi yüksek karbonhidratlara bağlı olduğu gösterilmiştir.

Emziren annelerin sütünü artıran besinlerin başında ayran, boza, kefir gibi mayalı içecekler, yoğurt ve turşu gibi mayalı yiyecekler, mercimek, fasulye, börülce, barbunya gibi kuru baklagiller gelmektedir.

Beslenmenin önerildiği şekilde düzenlenmesinin dışında her gün 40-50 dakika sık adımlarla yürüyüş yapılmalı. Evde 10 dakika ip atlanabilir. 30 dakika sevilen bir müzik dinlenebilir. Bir arkadaş, kardeş ya da eşiniz ile 10-20 dakika dans edilebilir.

Vücut yağlanmasını önlemek ve bozulmuş kan yağlarını normalleştirmek amacı ile mutlaka doğal -geleneksel usul- tereyağı ve esansiyel sıvı yağlar tüketilmelidir. Doğal balık yağı Omega-3 ve kolesterol, bütün hücre zarlarımızın temel yapı maddeleridir.

Tahıllar, un ve nişastalı bütün gıdalar tüketildikten hemen sonra kan şekerine dönüşürler. Bu tür gıdalar, daha sonra karaciğer yağı ve iç organ yağı olarak depo edilirler. İnsülin ve leptin direncini başlatır ve giderek artırırlar. Bu sebeple tüketilmemelidirler.

Çocuklara ödül veya hediye niyetine şeker veya çikolata vermek, onları farkında olmadan zehirlemek demektir! Büyükler, çocuklara şeker veya çikolata yerine doğal yiyecekleri mesela kuru incir, gün kurusu kayısı, fındık, fıstık, badem, ceviz vb doğal yiyecekleri vermeli, çocuklara sağlıklı alışkanlıklar aşılamalı.

Hekimlik, bir sanattır, aslında objesi insan olan tek sanattır; ‘insanları hastalandırmama’ sanatıdır. Hekimliğe adım atanların ilk dersi, ‘primum nil nocere’ yani ‘önce zarar verme’ diye başlar. Esas olan sağlığımızı korumak, sağlıklı ve kaliteli yaşamaktır. Hekim, insana bütün olarak bakar ve onu hastalıklardan korur!

Kahvaltı, 24 saatlik bir gün içinde en önemli olan öğündür. Kuvvetli, bol protein ve sağlıklı yağ (tereyağı) içeren bir kahvaltının, metabolizmayı 12 saat süre ile %30 kadar artırdığı gösterilmiştir. Bu şekilde bir kahvaltının hızlandırdığı metabolizma sonucu, harcanan kalori miktarı 4-5 kilometrelik bir koşuda harcanan kalori-enerji miktarına eş değerdir.

Yavaş hazmedilen yiyecekler kan şekerini ve insülini yavaş yavaş yükselttiklerinden dolayı o korkulan acıkma hissi gelişmemektedir. Tokluk hissi uzun süre devam edeceğinden leptin hormonu devreye girer ve yağların yakıt olarak kullanılmasına olanak sağlanır. Bu insülin direncinin kırılma noktasıdır! Bundan sonra da ara öğün olarak depo yağlarımızın kullanılması başlar.

Aşırı miktarda meyve ve meyve suyu tüketildiğinde de, vücudumuzun kan şekerinde aşırı miktarda yükselme görülür. Enerji olarak kullanılmadıkları için kan yağlarına dönüşür ve yağ olarak birikirler. Selülit nedenidirler. Selülit, insülin ve leptin direncinin önemli bir belirtisidir. Be nedenle meyveler, önceki bölümlerde anlattığımız ölçüde ve özellikte az miktarda tüketilmelidir.

Yavaş yavaş hafıza kaybının en önemli nedenleri yaşın ilerlemesi veya genetik değildir.Sinir sistemimize ve beyin hücrelerimize, aynen vücudumuzdaki diğer organlarımızda olduğu gibi, yeterli, sağlıklı ve doğal besinin ulaşamamasının bir sonucudur.Hayat boyu, beyin hücrelerimizin ve sinir sistemi hücrelerimizin şeker gibi, hava kirliliği gibi, ağır metaller gibi birçok toksik maddeye maruz kalmalarından kaynaklanmaktadır.

@vfgbzf 6 yıl önce

Ya Canan Karatay sanki doktor ama çok seviyorum.

@asdada 5 yıl önce

Zaten doktor

Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş bulunuyorsunuz. Daha fazla bilgi için tıklayınız