Bu sayfamızda Dramatik Sözler, Dramatik Mesajlar, Dramatik Yazılar ve Dramatik Laflar yer almaktadır.
Biz yarım kaldık.
Her şeyi içine atarsın da, kendini atacak yer bulamazsın.
En büyük mezar insanın kalbine gömdükleridir.
Ve bazen kocaman duygularını minicik bir “peki” ye sığdırırsın.
İnsanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlamıyor.
Acıyla dolmuş her aşk, çabuk solar.
Bende mutlu son yok, başkasında dene.
Üç günlük dünyanın, üçüncü günündeyim.
Ve sözün bittiği yerde sadece susarsın.
Yıldızsız gecelerden, güneşsiz sabahlara…
Ölmediğim kesin ama, yaşadığım da şüpheli.
Ağlamıyoruz diye, mutlu sanıyorlar galiba.
Gece mi daha karanlık, insanların kalbi mi?
Gereksiz olan her şey, hayatımda yerini aldı.
Oluruna bırakamazsın, ölümüne bırakırsın bazen.
Koskoca bir umudu, küçücük bir insana sığdırdım.
Gönlümün pasını silecek, bir gönül dostum da yok.
Sende haklısın. Ucuz yüreğine, pahalı geldi bu aşk!
Aslında kendimle çok mutluydum, rahat battı sanırım.
Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin.
Sen de yalan oldun ya, bütün doğrular keyfine baksın.
Ben senin beni sevebilme ihtimalini yanlış hesapladım.
Bize yakın insanlar, bizi uzaktan da yaralayabilirler.
Bahaneler, sadece uzak kalmayı tercih edenler içindir.
Ayağım değil, kalbim yorulursa ilerleyemem, pes ederim.
Beni bir yalanla rahat ettirme, gerekirse gerçekle acıt!
Bazen bir sözün olur, söylesen de seni yakar, sussan da.
Oysa ki kendim için yaşamadım, senin için öldüğüm kadar.
Yabancı bir şarkı gibiyim, dinleyenim çok, anlayanım az.
Mola istiyorum hayat, sabrettikçe Dramatik Sözler üstüme geliyor gibisin!
Her şeyi içine atarsın da, kendini atacak yer bulamazsın.
Öyle karmaşık bir haldeyim ki; ağlaya ağlaya gülesim var!
Neresinden vurulmuş diye sorarlarsa, hayallerinden dersin.
Birinin ahını alıp, başka biriyle mutlu olmak mümkün değil!
Senaryoyu değiştirebilirsin ama berbatlaşmış hayatını asla.
Kimsenin umudunu kırma! Belki de tek sahip olduğu şey odur.
Ne senden vazgeçesim var; ne de sana gelebilecek bir yolum.
Merak ediyor insan; hangi günahın bedeli bu, yaşadıklarımız!
Hayatta adi insanlar oldukça, kimse mutlu olmayı beklemesin!
Sol yanımdasın ama sana dokunamıyorum, https://www.neguzelsozler.com bu da bana dokunuyor.
Kavuşmalarımız topal, ayrılıklarımız koşar adım! Değil mi ki!
Aklım koca bir mezarlık. Gömülen gömülene, unutulan unutulana.
Kolay diyorsun, gel bir de sen yaşa sensizliğimi. Atilla İlhan
Kalbim, seninle gurur duymalıyım, bunca acıya katlandığın için.
Kimi çok sevdiysem, mutsuz olmam için yemin etmiş gibi uğraştı.
Vefasız kullardan vefa bekleme, kıymetsiz bir kula satarlar seni!
Yanımızda olmayan insanların rüyalarımıza girmesi hiç adil değil.
Bana olan aşkın biterse bir gün, önce bana söyle ilk ben bileyim.
Unutulmuş yaralarıma tuzdur adın. Kavgadır kalbimin gözündeki fer.
Aslında iyi biriydim, sonra canımı yaktılar duygularımı kaybettim.
Beni merak etme; hiçbir şey ve hiç kimse için önemli değilim artık.
Sanırım ebem ben doğduğumda göbek bağım yerine, kısmetimi bağlamış.
Biri dur desin artık kalbime. Ve desin ki ‘Gittiğin yol, yol değil!’
‘Bu ilişki yürümüyor.’ Diyen insan, mutlaka başka birine koşuyordur.
Senin umurunda olmazdı… Benim, yanında yürürken ayaklarım kesilirdi.
Biliyorum; Ben cennet olsam, sen cehenneme gidersin, bir inat uğruna.
Ne söz kaldı nefesimde ne aşk kaldı kalbimde çek git artık üzme beni.
Öyle yoruldum ki hayattan, kapayıp gözlerimi bir daha açasım gelmiyor.
O kadarını da yapmaz diye düşündüğüm herkes tam olarak o kadarını yaptı.
En güzel söz ve mesajların yer aldığı sitede bulunmaktasınız.
Benim mesajlarımı, arama kaydımı, whatsapp yazışmalarımı takip etmeni istememiştim... Halbuki ben yalnızca senli sevgi dolu bir ömür istemiştim.. Yapılmaması gereken ne varsa yaptın. Söylenmemesi gereken ne varsa söyledin.. En kötüsü de ne kadar acımasız bir insan olduğunun farkında olmayışın. Ya da bilemiyorum farkındasındır ve bundan büyük keyif alıyorsundur...!
Tam olarak aynı hataları bende yaptım aslında takip ederek değilde biraz fazla sorgulayarak, ama 1 dakika sonra pişman oldum her defasında.. Üstüne titremek sevmek çok güzeldi.
Bir gül kadar güzel ol;
Ama dikeni kadar zalim olma.
Birine öyle bi söz söyle ki,
Ya yaşat ya da öldür;
Ama asla yaralı bırakma.
Tüh dedi kapıdan geçen mutluluk püf etti geldi umut şimdi cadde boyu bu bir limanın koyu.
Aittir sana bir ömür hep yanar sobada bir kömür kabuldür sevmesi de bilinirki geçici hevesi...
Eğer nefes almak ve seni sevmek arasında secim yapmak zorunda kalsaydım son nefesimi seni seviyorum demek için kullanırdım
Gülü seven dikenine katlanır yok yok bu kumaş çabuk yırtılır
Sökülmüş kırılan kalp bu tenceredeki sap kolaylıktı sade bir kahve eğlenceliydi bu sahne denir mi sözün bittiği yer unu ipe ser tırtıl salına salına civciv kapıla kapıla düzende kaybedilen özen hsarda yitirilen bezen ustalıkla işler kuyumcu bu sebep sonucu nöbetçi bir lamba gecede bu dilindeki son hecede
Yolu uzun bir seyahat adımlar sıkı sıkı
Kayboluyor o gölgelik çınar ağacı
Madem ki bu yankılanan bir eko
Işıkta hızlandı nerde görülmez bu lit artık açılmaz ....
Sonra söylemekk istediklerinin yanısıra buralar buraya uğrar ara sıra gözler baktığını görür kalp bildiğine inanır ısrarlı bir neden bazende bu sözler çok tutarlı bu renkler birazda alacalı göster gerçek yüzünü aynalar sen yıldız nedir sendeki bu kaymalar....
Bırakmak gerekir bazen ve isyan etmeden demlemesine izin vermeniz gerekir hayatın sizi.
Bırakmaktır asıl yarım kalan bu da olayın diğer yüzü beklersin elbet bu bir eziyet bu nun sonu kısa günün karı bu ömür hep sallamalı bitti demek gerek hayata renk gerek
Susuzluk var sonsuzlukta ışıklarda bir hayli mat geride kalan pek sakat etme bana eziyet bu sana son mühlet.
İçimde kelebekler uçuşuyor sözünü yanlış anlamayın. Kelebeklerin ömürleri 24 saat. İşte size mutluluk süreniz.
Yanlış bilenen bir şey bir yaprakta üzülür yıpranır ağaçta budaklanır dallarda dallanır usulca düşer bir sonbahar günü yere düşer bir ağıt bu bir yazı biraz yatık rüzgar avaz avaz haykırır bak bulutlar çiseliyor yağmurdan gözyaşı dereler bu yükten taşmaz mı bir kunduz aralıyor bir kütük bu ne biçim bir satır kesiyor ağır ağır bu köprü çok sağır meraklanma su bile seranat bu bir büsbütün kabahat....
İnsan bazen çekip gitmek istiyor uzaklara amma gidemiyor sanki onu burda tutan bir şey var amma kendisi bile bilmiyor. Örneğin ben gidemiyorum ismimin önemi yok amma Zolyuska olmayı kendim istedim, cünki masalda zolyuska hep hayalinin ardınca gidiyor ve o hayalini gerçekleşdirip prenses oluyor. O yüzden hayallerinizden vazgeçmeyin ve hayallerinizin peşinden gidin ve ben öyle yapıcam sevgi dediğin nedir ki çok sevenler gördük amma....
Bir hikayede geçer birgün bir çiftçi toprağı sular tam sulaeken bir karga yanaşır korkuluğa bağır bağır bapırır kahur kahır dolanır çiftçi dalar düşlere düşünür karga bile çöplükten özler bizde ki ne bu sözler bir bakar gün ağarmış bir ılık rüzgar eser deli deli bu yollardır çok engebeli... Gwçwr gider elbet bugün yarın bana yine mi sürgün...
Gidenler geleni aratır gelenler gidenleri hep bir baş kaldırır anlamadan dinlemeden yargılama bu ne biçim sorgulama garipler hep çekermiş sanılır kişi ne sanılır bilinmez ki bırak dedi gözümdeki yaş bu ne biçim aş hani nerde saadet bu mudur adalet vazgeçmek çok kolay bir nefeslik ömür ne de olsa bir gündür hak bile unutmuş bu sözü kim tutmuş sakındım gururu kibirden öfke peyda oldu aniden bu kadardı baktı ayna yüzüme beden yıpranmış ne olsa olsa saçmalık kısmet nasip falan ama bu bendeki de talan ama bu kadardı her şey düzelir dağıttığım oda toplanır yine bir adıma bakar diriliş....
Ve bağırdı annnem tam kapıdan çıkarken ..Yüreyini ört yavrum insanlar soğuk üşürsün.
Eskiden terlik atardı annem kızınca ama bu bir gerçek büyüyünce kurşun atıyor kanıyorsun. Öğreniliyormuş arkadan saplayana kalleş yüzüne gülene alçak bu oldu çok saçak...
Yaralardı insanı azaltan öyle içtendi ki bu çığlık birgün olacak bir ayrılık gönül atmayı bıraktı hangi rüzgar sürükledi uçuşur yine bahardaki kelebekler ötüşür bülbüller geldi bak elimde bir damla nerde ki bu akıyor şelale gürül gürül içinde geçer bir kördüğüm çözülür elbet bu bilmece sevmek bir aldatma bağlanmak bile palavra ne ses verir bu evren boşlukta yayılayım ışık hızıyla....
Emanet ettim bir yabancıya bu gönlü o da hain çıktı ne türlü unutulurdu tüm maziler o da olmasaydı tüm serzenişler
Yaş düşünce göze dil susarmış akılda durur zaman destursuz dikilir karşıya hesap sorar bu içeri taraftan mendil dile gelir kullanıp atılmaktan yoruldum diye ama öyle mi varlıkla yokluk tartışır sen ne ben ne ikiside karar verir kim ne isterse o burası bir ücra sokak çıkışı yok ama bir çukur kazdım içi yosun dolu olur olur öyle de olur böylede kurulanır toprak burası hem çorak esrarlı bir uğultu gecenin sessiz şahidi sen git ey umut elbet gelir bir mutluluk...
Ayağım kaydı yer sırıksıklam
Buyun tutmaz büklüm büklüm
Kapı arkası bir aralık
Bu gözlee çok karanlık
Yılgınlık hep bir zorluk
Akılda karışık dolandı
Bu acı çok sarmaşık
Göster kendini ey yalnızlık
Bu benzdeki bir sarılık
Bitip gider bu geçişlwr
Bu dehliz çok hırpalar
Hayat bir gün seni öyle bir noktaya getirir ki, sevdiklerinle savaşırken sövdüklerinle selamlaşırken bulursun kendini.
Dün beni mutsuz edenleri bugün başkaları mutsuz ediyor. Her insan hiç tanımadığı bir insanın intikamını alıyor.
Mutluluktur istenilen ne yazık ki çabuk kaybedilen hangi çukura saplandın umut gönüldendir bir ufacık gülümseyiş bu bir kabahat sıkıldı mı bu murat gelecekte oluşur hevesler bitip tükenir bu geçişler...